Solda kökleri çok eskiye dayanan yanlış bir faşizm analizi sahipleniliyor. Bu analiz, faşizmi sıradanlaştırarak gerçek faşist tehlikeye karşı tüm ezilenleri silahsız bırakıyor.
Zam eşittir, faşizm!
Zulüm eşittir, faşizm!
Polis terörü eşittir, faşizm!
Askeri darbe eşittir, faşizm!
Bu, tüm burjuva partilerinin ve yönetim biçimlerinin faşist olduğunu savunmak anlamına geliyor. Her önümüze gelene faşist dediğimizde de, özel bir mücadele yöntemiyle durdurulması gereken gerçek faşist tehlike sinsice aradan sıyrılıyor.
Stalinist Komintern bir bürokratik aygıt olarak faşizm analizinde, Rus bürokrasisinin ihtiyaçlarına göre kavramlar geliştirdi ve o kadar ileri gitti ki, sosyal demokrat parti, Almanya’da faşizmin ikiz kardeşi olmakla, hatta faşist hareketten daha tehlikeli olmakla suçlandı.
Almanya’da işçi sınıfının reformist liderliği faşist olmakla suçlanırken, gerçek faşistler adım adım iktidara yürüdü ve kitlesel komünist parti, tüm işçi basını ve örgütleri çaresizce Hitler’in iktidar yürüyüşünü izledi. Almanya’da faşizmin iktidarının bedeli çok ağır oldu.
Faşizm özel bir siyasal harekettir ve ayır edici yanı, aşağıdan örgütlenen kitlesel bir hareket olmasıdır. Irkçılık ve milliyetçilik gibi çılgın siyasi sonuçları olan fikirleri, kriz nedeniyle çıldırmanın eşiğinde olan küçük burjuva kitlelerin siyasal savruluşuyla birleştiren faşizm, işçi sınıfının burjuva demokrasisi kapsamında sahip olduğu tüm kazanımları kırmak, dağıtmak ve yok etmek üzere hareket eder. Kitlesel bir çılgınlık, kitlesel bir hareket olan işçi hareketini yenmek, işçi sınıfını ve toplumdaki tüm demokratik mevzileri dağıtmak, atomize etmek için aşağıdan yukarıya her düzeyde saldırır.
Faşizmin özel kategorileri yoktur. Gizlisi, açığı, örtülüsü yoktur.
Her burjuva partisi faşist ve her baskı biçimi faşizm değildir.