Yüzlerce PKK üyesi açlık grevinde. Bu satırlar yazıldığında hapishanelerde süren eylem 50. gününe gelmişti.
Kalıcı sağlık sorunlarını ve ölmeyi göze alan Kürt mahpuslar üç şey istiyor: Liderleri Öcalan’ın avukatlarla görüşmesi ve her hükümlü gibi görüş hakkını kullanabilmesi. Anadillerinde eğitim ve savunma haklarının tanınması.
Başbakan ise bu talepleri kabul etmeyeceklerini söyledi ve “Gerekirse müdahale ederiz” dedi.
Diktatör Esad, arife bayram dinlemedi. Ateşkese uymadı. Bayramın üç gününde 425 kişi Esad’a bağlı silahlı güçler tarafından katledildi. Bu Suriye rejimi tarafından bozulan ikinci ateşkes. Esad defolup gitmeden, rejim değişmeden, Suriye’ye özgürlük gelmeden kanlı çatışmaların sona ermeyeceğini bir kez daha gördük.
Suriye’de rejimin katliamları sonucu 1 milyon insan, evlerini terk etti. Yüz binlercesi komşu ülkelere kaçtı.
2013 yılı bütçesi AKP hükümetinin önceliklerini ortaya koydu.
404 milyar liralık 2013 yılı bütçesinde eğitime ayrılan pay yüzde 11,8 iken savunma-güvenlik harcamalarına ayrılan pay yüzde 11.3.
Diyanet’e sağlığa ayrılan payın iki katı kadar para ayrılırken bir diğer artış devletin gizli istihbarat kuruluşu MİT bütçesinde yapıldı.
› Kamu işçilerine ödenek dışı fazla mesai ücret ödenmeyecek. Bütçenin farklı kısımlarından işçi ücretlerine ve fazla mesailere para aktarılmayacak.
› Yemekhane ve kreşlere bütçeden pay ayrılmayacak. Giderleri ise bu sosyal tesisler kendi işletmelerinden karşılanacak. Çalışanlara ücretsiz olması gereken yemekhaneler lokantaya, kreşler ise özel kreşlere dönüşecek.
Devletin dine müdahale ve biçimlendirme aracı olan Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB), en büyük ekonomik kaynakları yutmaya devam ediyor. DİB’e bütçeden ayrılan pay, 2013 yılında yüzde 18.3'lük artışla 3.9 milyar liradan 4 milyar 605 milyon liraya çıkarıldı. DİB bu ödeneğiyle, 2 milyar 490 milyon pay ayrılan Sağlık Bakanlığı dahil 11 bakanlığı geride bıraktı.
İspanya’da halk, 13 milyar avrodan fazla kesinti öngören 2013 yılı devlet bütçesini protesto etmek için 27 Ekim’de sokağa çıktı.
Madrid’de yürüyen Öfkeliler 'Hayır, hayır, bizi temsil etmiyorlar'', ''Borçların bütçesine hayır'', ''Zorunda değiliz, ödemeyiz'', ''Birlik olursak, evet başarabiliriz'', ''İstifa, istifa'' sloganlarını attı. Barcelona’da ise emekliler ve öğrenciler sokaktaydı. “Onurlu ve kaliteli eğitim” sloganıyla düzenlenen gösteride vekil öğretmenlerin çalışma şartları zorlaştırılması, maaşların yüzde 15 düşürülmesi, profesörlerin çalışma saatleri artırılması, burslarda ve öğrenme güçlüğü çekenlere ders veren uzman öğretmenlerin maaşlarında kesintiye gidilmesi protesto edildi.
2013 bütçe ödenekleri toplamda 403 milyar 987 milyon lira olarak belirlenirken, savunma ve güvenlikten sorumlu kurumlara aktarılması öngörülen kaynak 2012 yılına göre yüzde 16.2 artışla 45.3 milyar lira oldu.
Teorisiz siyaset olmaz, özellikle devrimci siyaset olmaz. Her etkinlik, her toplantı, her basın açıklaması ve her eylem ya belirli bir teorinin dışa vurumudur ya da bir dizi teorik görüşün yan yana yer aldığı bir platformdur.
Siyaset, siyasal ilişkilerin dönüşümünü hedefler. Bu yüzden teori, gerçekle ilişkilidir. Her teorinin iddiası, gerçeği açıklamaktır. Açıklamak için, gerçeğin kavranması gerekir.
Gerçekçi ve devrimci bir sınıf mücadelesinde, reform taleplerine sahip çıkanlar, taleplerini bir yere yöneltirler. Bir yerden talepte bulunurlar.
Türkiye’de 2002 yılından beri siyasal ve ekonomik taleplerin iletileceği yer AKP hükümetidir. İşçiler, hükümete seslenir, Kürtler hükümete seslenir, kadınlar, özgürlük isteyenler, kimliklerinden dolayı ezilenler, dışlananlar, LGBT bireyler, başörtüsü yasağına direnenler, haklarının çiğnendiğini düşünenler, kentsel dönüşüme, ekolojik dengeyi bozan vahşi enerji politikalarına karşı olanlar, eşitlik ve adalet talep edenler… Ezilen tüm kesimler ve hak talebinde bulunanlar, hükümete, son 10 yıldır AKP iktidarda olduğu için ondan talepte bulunur.
Marksizm 2012, dünyada büyük alt üst oluşların, devrimlerin, ayaklanmaları ve küresel ısınmanın vahim sonuçlarının yaşandığı bir dönemde gerçekleşiyor.
Roni Margulies
Bütün diğer gazeteleri sabah internetten okumuştum, vapura binerken mecburen Cumhuriyet aldım.
Öztin Akgüç diye bir adamın “Cumhuriyeti Kutlamak” başlıklı yazısını okudum. Kim olduğunu bilmiyordum, akşam eve dönünce baktım. Eski hoca, şimdi Eczacıbaşı Holding yönetim kurulu üyesi. Yani “solcu”! “Cumhuriyet solcusu”!
