Doğan Tarkan
Türkiye yeni yıla barış konusunda yeni vaatlerle girdi. Devletin ve onun bugünkü yürütmesi AKP hükümetinin Öcalan ile görüşmekte olduğu bir kere daha ilan edildi. Zaten görüşmeler hiç kesilmemişti. Şimdi devletin silah bırakma istediği ortaya çıktı. Kürt özgürlük hareketi silah bırakır mı, bırakmaz mı, bunun karşılığında ne ister bunlar onların bilecekleri konulardır.

İki şey birbirinden ayrılmıyor. Kürt sorununa çözüm ve barış. Barış olmadan Kürt sorununda çözüm olamaz.

Kürt sorunu nedir? En kısaca Kürt ulusunun kimliğinin tanınması. Bana göre kendi kaderini kendisinin tayin etmesi. Bugün Kürtlerin siyasal örgütlenmeleri tercihlerini Türkiye’de Türklerle birlikte yaşamak biçiminde şekillendirdiler. Ama “kendi kaderini tayin hakkı” ayrılma hakkını da içerir.

Kürt ulusunun kimliğinin tanınması ancak barışın sağlanması ile mümkün. Yıllardır küçümsenen Kürt özgürlük hareketi ile devlet arasında barış gerçekleşmeden, her iki tarafta bu barışın koşullarını benimsemeden barış olamaz ve dolayısıyla Kürt sorununa çözüm bulunamaz.

Kimileri Kürt özgürlük hareketine rağmen Kürt sorununun çözülebileceğini düşünüyor. Yanılıyorlar. Kürt sorununu ülkenin gündemine bu denli güçlü bir biçimde sokan Kürt özgürlük hareketidir ve bu nedenle onsuz bir çözüm olamaz.

Bugün bir kere daha ortaya çıktı ki bugün Kürt sorununun çözülmesi, barışın kazanılması için devlet adına AKP hükümeti ile Kürt ulusu adına Kürt özgürlük hareketinin anlaşmaları gerekir. İki tarafın temsilcileri bunlar.Şimdi görüşüyorlar ama henüz anlaşma noktasında değiller.

Ortada bir büyük eksiklik var. Türk tarafında barış için büyük, güçlü bir hareket yok. Şimdi devrimci sosyalistler için temel görev bu hareketi inşa etmektir. Yüzbinler İstanbul’da “barış” diye yürürse çözüm kolaylaşır.