Hrant Dink, yayın sorumluluğunu yaptığı Agos gazetesinin önünde 6 yıl önce 19 Ocak 2007 günü öldürüldü.

Bu katliamı sulandırmaya çalışanlar ne derse desinler, Hrant Dink tüm topluma Ermeni soykırımının yarattığı travmadan çıkış yolunu göstermeye çalışan Ermeni bir gazeteci olduğu için öldürüldü.

Hrant Dink’i kimin öldürdüğünü biliyoruz. Darbecilerin Kafes Eylem Planı’nda, Hrant Dink cinayetinden net bir şekilde “operasyon” olarak bahsediliyor. Hrant Dink’i, Ergenekoncular öldürdü.

2000’li yılların başında Milli Güvenlik Kurulu toplantısında “Misyonerlik karşıtı devlet kampanyası” ilan edildi. Bölücülük-komünizm-irtica tehditlerinin yanına bir de anti misyoner bir kampanya eklendi. Rahip Santoro’nun öldürülmesi, Zirve yayınevi katliamı, azınlıklara yönelik linç girişimleri bu kampanyanın bir parçası olarak işlendi.

Kampanyanın amacı, AKP hükümetinin şeriatçı olduğunu ve sadece laiklerin değil, müslüman olmayanların da yaşamının tehlike altında olduğu algısını pekiştirmekti.

Derin bir operasyonu örgütleyen devletin cuntacı kanadıyla AKP liderliğinin Rum, Yahudi, Ermeni algısının ortaklığı, anti misyoner kampanyanın planlayıcı ve uygulayıcılarına geniş bir alan yarattı.

Sonra 301. Madde’den Hrant Dink’in yargılanma ve aslında hedef olma süreci başladı.

AKP liderliği sadece Hrant Dink cinayetini kolaylaştıran iklime katkı yapmakla kalmadı, cinayetin ardından başlayan yargı sürecinde, cinayeti önceden bilen ve savunan Hrant Dink’i açık açık tehdit eden onlarca bürokratı, polisi ve askeri korudu.

17 Ocak 2012 günü Hrant Dink cinayeti davası sonuçlandı. Devletin siyasi cinayet geleneğiyle, Ermeni soykırımının üzerinde yükselen Ermeni algısının çakışmasının sonucu olarak, dava bir fiyaskoyla sonuçlandı.

Fiyaskoyla sonuçlanmayan tek bir şey var geride kalan 6 yılda. Hrant Dink’in cenazesinin arkasından tüm şehirlerde yürüyen yüz binlerce insanın kararlılığı. Cinayetin 5. yılında “Biz bitti demeden bu dava bitmez” diyen on binlerce insanın kararlılığı.

19 Ocak’ta, cinayeti planlayan, işleyen ve katillerin işini kolaylaştırıp tüm karanlık mekanizmayı kollayanları köşeye sıkıştırmak zorundayız. Bugünden itibaren ulaşabildiğimiz her yerde Hrant için, adalet için yaygın bir kampanya yapmalıyız. Yine Agos’un önünde yine aynı saatte buluşmalıyız.