Yaygın görüş, egemen sınıfın iktidarını polis ve ordu zoruyla sağladığı yönündendir.

Oysa, egemen sınıfın iktidarın sürekliliğini sağlayan en önemli öğe, fikirleridir. Bu fikirlerinin yaygınlığıdır. Bu fikirlerin milyarlarca insan üzerindeki etkisi olmasa, yaklaşık 200 devletten, yaklaşık 30 milyon polis ve askerden ibaret olan şiddet aygıtının dağıtılması hepi topu bir gün sürer.

Dünya nüfusunun yarıya yakını işçilerden, yoksullardan ve onların ailelerinden oluşuyor. Geri kalan nüfusun yarısı da yoksul, küçük mülk sahiplerinden. 3.5 milyar insana karşı, 30 milyonluk bir şiddet gücünün hiçbir caydırıcılığı olamazdı. Eğer işin içinde fikirlerin bölücü etkisi olmasaydı.

Fikirlerin gücü işçi sınıfının ideolojik, politik ve örgütesel olarak parçalamasında, günlük ve tarihsel çıkarların algılanmasında yarattığı çarpıtıcı etkide belirginleşir.

İşçiler, milletlere göre bölünür.

Dinlere göre, cinsiyet ve cinsel yönelimlere göre bölünür.

Siyasi görüşlere göre bölünür.

Bu bölme sürecinin gücü, egemen sınıfın entelektüel üretim araçları üzerindeki denetiminde kaynaklanır. Üretim araçlarının sahibi olan, entelektüel üretim araçlarının da sahibir. Bu neredeyse sınırsız bir medya gücü, ilkokuldan üniversitelere kadar müfredatı belirleme gücü, dini fikirleri kendi egemenliğinin sınırlarına hapsetme gücü demektir. Egemen sınıf, bir gün egemen sınıfın bir parçası olacağını düşünen orta sınıflar, egemen sınıfa yakınlığıyla övünen sivil-asker üst bürokrasi ve egemen sınıfa akıl hocalığı yaptığını düşünürken aslında sadece onun fikirlerini yaygınlaştıran “düşünürler” aracılığıyla, yukarıdan aşağıya doğru fikirlerini her gün pekiştirmeye çalışır.

Bu fikirlerin özünde, kapitalist sistemin sonsuzdan gelip, sonsuza gittiği anlayışı yatar. İşçiler bu fikre ikna olduğu sürece, egemen sınıf rahattır. Tek tek işçiler değil ama büyük işçi yığınları artık böyle yaşamak istemiyoruz diye düşünmeye başladığında, ne medya gücü, ne rektörler sistemi, ne yargı bürokrasisi, ne mahkemeler, polis ve ordu şiddeti sistemin devamlılığını sağlayabilir.

Bu yüzden egemen sınıfın yönetme gücünün sınırını, işçi sınıfının mücadele düzeyi belirler. Her mücadele çünkü egemen sınıfın fikirler zincirinin bir halkasını parçalar.


Dijital sayı 27 - 11 Mayıs 2021 (pdf)

Dijital sayı 26 - 27 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 25 - 6 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 24 - 23 Mart 2021 (pdf)

Dijital sayı 23 - 16 Mart 2021 (pdf)

Abone olun

Dostlarımız

Marksist.org

Marksizm 2013

dsip
















Su Hakkı Kampanyası