Devlet Öcalan’la çözümü konuşuyor: Diyalog süreci ciddileşti
Yılbaşından iki gün önce başbakan, yılbaşı akşamı ise başbakanlık baş danışmanı Yalçın Akdoğan, devletin istihbarat görevlilerinin İmralı’da görüşmeleri sürdürdüğünü açıkladı.

Görüşmelerin sürdüğü, bütün savaşçı eğilimlere rağmen alttan alta diyalog sürecinin işlediği Sosyalist İşçi’nin yıllardır savunduğu görüşleri bir kez daha doğruladı. Üstelik bu kez, görüşmelerin daha ciddi boyutlarda olduğu da ortada.

Devlet açısından bu ciddiyet, sürecin MGK’nın onayıyla sürmesinde açığa çıkıyor. Devletin şu ya da bu kanadı değil, hükümet, ordu, MİT gibi kurumları hep birden yeni süreci onaylıyor.

Peki, Abdullah Öcalan’la görüşmelerde devlet neyi hedefliyor?

Tüm yetkili kurumlar, hedefin, PKK gerillalarının önce sınır dışına çıkması, ardından da PKK’nin silahsızlandırılması olduğunu vurguluyor.

PKK’nin silah bırakması

Hiçbir gerilla örgütü sonsuza kadar silahlı mücadele vermek istemez. Ulusal kurtuluş örgütleri, siyasal baskının düzeyine göre, taleplerini gündeme getirmenin başka hiçbir yolu kalmadığında silahlı mücadeleye başvurur. PKK de 30 yılda değişiklik gösteren bir dizi köklü talebe sahip. Tek tek taleplerden öteye, Kürt halkının ulusal varlığının tanınması, PKK’nin temel hedefi. Dolayısıyla, bu günlerde açığa çıkan yeni diyalog sürecinin olumlu bir aşamaya evrilmesi için, devletin atması gereken ilk adım, Kürt halkının ulusal varlığını tanıyacağını beyan etmesidir. İkinci adım da PKK yönetici ve üyelerinin koşullarının neler olacağına dair güvence verilmesidir.

Üstelik her iki adımın da soyut temenniler olmaktan çıkartılıp, uzun bir zaman dilimine yayılacak diyalog sürecinde pratik, güven verici adımlara dönüşmesi gerekiyor.

Barışı sabote etmek isteyecekler

2013 yılı, barış sürecinin kapısının herkesin göreceği şekilde aralandığı bir yıl olabilir. Bu gelişmelerin önünde bir dizi engelin olduğunun ve tereyağından kıl çeker gibi bir barış sürecinin şekillenemeyeceğinin altını çizmek gerekiyor.

Soldan sağa, her türlü ulusalcı, barış ve diyalog sürecini engellemek isteyecektir.

Derin yapılanmalar, gelişmeleri provoke etmeye çalışacaktır.

“AKP’yle barış olmazcılar” harekete geçecektir.

AKP’nin siyasi ufkunun darlığı, diyalog sürecini kesintiye uğratacaktır.

Irkçılık ve milliyetçilik, diyalog sürecinin önünde başlı başına bir engel olacaktır.

Diyalog sürecini yeniden ve daha güçlü bir şekilde başlatan, Kürt siyasi hareketinin mücadele düzeyi ve çeşitliliğidir.

Barış sürecinin, hepimiz için gerçek bir kazanıma dönüşmesi için, hükümetin ihtiyatlı iyimserlik politikasına karşı, sokaklarda, ihtiyatsız bir barış hareketine, Kürt halkının yanında, ama’sız, fakat’sız barış isteyen yüz binlerin sesini çıkartmasına ihtiyacımız var. Bu ses, barış sürecini sabote etmek isteyenleri de köşeye sıkıştıracak tek güç olacaktır.


Dijital sayı 27 - 11 Mayıs 2021 (pdf)

Dijital sayı 26 - 27 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 25 - 6 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 24 - 23 Mart 2021 (pdf)

Dijital sayı 23 - 16 Mart 2021 (pdf)

Abone olun

Dostlarımız

Marksist.org

Marksizm 2013

dsip
















Su Hakkı Kampanyası