Faruk Sevim
Soma’da ocaklarda gayri resmi taşeron sistemi kullanıldığı ortaya çıktı. Ocaklarda, ekip başı ya da çavuş denilen kişiler, diğer sigortalı işçiler arasından kendi ekiplerini kurmakta ve yaptıkları iş oranında prim almaktalar. Bu aslında bir taşeronlaştırma yöntemidir. Ayrıca madenin ruhsatı devlet (TKİ) tarafından hizmet alım yöntemi ile özel firmaya devredildiği için, madeni işleten Soma Madencilik firması da TKİ’nin taşeronu durumundadır. Bütün bu ilişkiler zinciri, kazanın önemli bir sebebi olan taşeronluk sisteminin de incelenmesini gerektiriyor.
1980’li yılların başından itibaren Türkiye’de kapitalizmin problemlerine çare olarak pek çok diğer uygulama ile birlikte taşeron uygulaması başlatıldı. Böylece işletmelerin daha fazla kar etmesi için yeni bir yöntem bulunmuş oldu, ama ne pahasına?
Taşeron işçiler genellikle asgari ücretle çalışır, kıdem tazminatı almaları engellenir, yıllık izin hakkı engellenir, yasaların öngördüğü pek çok sosyal hakları alamaz, çalışma koşulları ağır işlerde çalıştırılırlar. Taşeron firmalarda çalışan işçilerin hiçbir iş güvencesi yoktur. Olağan çalışma süreleri 10-12 saat arasında değişmektedir. Angarya işlerde sigortasız çalışmak, ücret kesintilerine, işten atılmalara maruz kalmak sık rastlanan durumlardır. Taşeron işçilere aynı işi yaptıkları kadrolu işçilerden daha az ücret verilir.
Taşeron işçiler, işletmelerde tehlikeli işlerde çalıştırılmaktadırlar. Yaşanan iş kazalarının yüzde 80’i taşeron şirketlerde gerçekleşmektedir. İşverenlerin üçte ikisi taşeronların iş sağlığı ve güvenliği anlamında yükümlülüklerini bilmemekte ve ilgilenmemektedir.
Türkiye’de 3,3 milyon taşeron işçisi olduğu tahmin edilmektedir. Kamu kurumlarında çalışan taşeron işçi sayısı 600 bini bulmaktadır. Mart 2014 tarihinde çıkarılan bir yasa sonucu 2015 yılı başından itibaren taşeronlaştırma özel istihdam büroları aracılığı ile tüm işlere, işyerlerine yayılacaktır.
Taşeronluk sistemine karşı sendikalar cephesinden henüz başarılı bir karşı duruş gerçekleştirilememiştir. Var olanı korumak kaygısındaki sendikalar, taşeron işçilerin sorunlarıyla ilgilenmemektedirler. Taşeron işçilerinin hem varolan sendikalarda, hem de yeni örgütlenme platformlarında acilen örgütlenmesi, yasalarda taşeronluğu kısıtlayacak düzenlemelerin yapılmasının talep edilmesi, toplu sözleşmelerde taşeron işçiliğe sınır getirilmesi, taşeron işçiliğinin verdiği yıkımın topluma anlatılması ilk elde yapılabileceklerdir.