2008’den bu yana Çiğli belediyesinin şirketi olan Kafesan çalışanı ve aynı zamanda DİSK Genel-iş’te örgütlü 700 işçi, Kafesanın 80 milyon borcundan dolayı (ki bunun 60 milyonu belediyeden alacak) 29-30 Mayıs tarihlerinde ve sadece 6 aylık süre için yapılan yeni ihalelere girmemesi sonucu, 240 işçi belediyenin başka bir şirketi olan Çiğbelin, 460 işçi de yasal süreç tamamlanmamasından dolayı ismi henüz açıklanmayan bir başka taşeron şirketin çalışanı olacaklar; eğer işçiler 1 Temmuz’da yeni sözleşmeleri imzalarlarsa. Bu bölünmüşlüğe işverenin önerisi, ihale şartnamesine “kazanan taşeron bir alt yükleniciye verebilir” maddesini ekleyeceği ve buna binaen 460 işçinin de Çiğbele geçeceği. Bütün bunlar CHP genel başkanının seçim meydanlarında kazandığımız belediyelerde taşeron kesinlikle olmayacak vaadinin olduğu bir dönemde, CHP’nin kazandığı bir belediyede oluyor.
Bu durumda sendikayla Kafesan arasında yapılan ve 2014 sonuna kadar geçerli olan toplu iş sözleşmesi ve sözleşmeden doğan bütün haklar boşa düşmüş durumda.
İşçilerin beklentisi iş güvencesi ve toplu sözleşmeden doğan hakların korunarak işlerine devam etmek. Ama bu süreçte hem sendikanın, hem de işverenin tutumundan dolayı her iki kuruma da işçilerin güvenmediği açıkça görülüyor ve durum belirsizliğini koruyor. Bu nedenle işçilerin kendi aralarında toplantılar örgütleyip durum değerlendirmesi yaparak, sürecin netleşmesinden sonra yasal haklarını korumak için içinde sendikanın ve kamuoyunun olduğu fiili mücadeleye hazırlanıyorlar. Bu mücadelenin temel hedeflerinde biri de, Soma faciasından sonra her yönüyle açığa çıkan, toplu katliamların ve köleliğin temel nedenlerinde biri olan “taşeronluğun” tümden kaldırılması olacaktır. Bütün bunlar 1 Temmuz’da netleşecek.
Çiğli Belediyesi’nden bir işçi