2011 yılı altüst oluşlar, devrimler yılı olarak geçti tarihe. Tahrir’de başlayan meydan işgali devrimle sonuçlanmış ve isyan dünyanın dört bir yanına yayılmıştı. Ekonomik krizin en sert vurduğu ülkelerden biri olan İspanya da bu isyanlardan nasibini almıştı. 15 Mayıs’ta başlayan ve kendisine Öfkeliler ismini takan hareket şehir meydanlarını yüz binlerce kişi ile işgal etmişti. Hareket uzun süre işgalleri sürdürdü ve meydanlardan çekildikten sonra da binlerce kişinin katımlıyla park forumlarına çekilmişti. Ancak 2011 seçimlerinden merkez sağ galip çıkmıştı.
Forumlar giderek kan kaybetmesine rağmen, sınıf hareketi göreceli olarak düşük bir düzeye inmiş iken aktivistler 2 ay önce bir program etrafında bir araya geldiler.
Geçtiğimiz Mart ayı içerisinde Podemos (yapabiliriz) isimli bir radikal sol parti kurdular. İlk denemeyi ise 2 hafta önceki Avrupa Birliği Parlamentosu seçimlerinde yaptılar.
Hiçbir bütçesi olmadan hiçbir ana akım medyada yer almadan, tamamen forumların kendi sosyal iletişim ağına dayanarak, tarihte eşine az rastlanır bir başarı elde etti Podemos. 1.2 milyon oy yani %8 almayı ve parlamentoya 5 milletvekili göndermeyi başardı.
Podemos, forum deneyimi, kitlelerin ihtiyaçlarına cevap veren radikal ama somut programı ve yeni bir siyasal örgütlenme biçimi yaratmasıyla çok önemli dersler barındırıyor. Seçimin hemen ardından ülkenin dört bir yanında yapılan Podemos toplantıları parklarda forum şeklinde yapıldı ve yüzlerce kişi bu forumlara katılarak bundan sonra ne yapmak gerektiğini tartıştılar. İspanya’da 2015’te yapılacak genel seçimlere 1 yıl kala radikal bir sol kitlelere umut vermeye başladı.