Sendika isteyene biber gazı
Mersin'de polis grevci işçilere saldırdı
PSA-Akfen ortak girişimi bünyesindeki Mersin International Port (MIP) tarafından işletilen Mersin Limanı'nda çeşitli bahanelerle işten çıkarılan işçiler, eylemlerini 126. gününde de sürdürdü.
İşçiler, sabah saatlerinde liman girişini tutarak çalışmaya devam eden işçileri getiren servislerin önünü kesti. "Cesedimizi çiğnemeden geçemezsiniz", "126 gündür burada işimize dönmeyi bekliyoruz" sloganlarını attılar.
İşten çıkarılmalarının ardından yeni alımlar yapıldığını söyleyen işçiler , bir servis otobüsünün önünü kesmek isteyince polis işçilere saldırdı. Biber gazından dolayı birçok işçi fenalaştı. Bir süre sonra limana girmek isteyen işçilere polis bir kez daha sert bir şekilde müdahale etti, işçiler liman kapısından uzaklaştırıldı.
Liman sahasına giren bir işçinin 50 metre yüksekliğindeki bir vince "işimizi istiyoruz" yazılı bir pankart açtı. Bir şoför kullandığı servis aracını işçilerin üzerine sürdü.
Türk-İş konfederasyonuna Türkiye Motorlu Taşıt İşçileri Sendikası (TÜMTİS) Genel Başkanı Kenan Öztürk yaptığı açıklamada polislerin MIP'in güvenliği gibi davrandığını, yaşanan olayların her geçen gün arttığını ve tablonun korkutucu bir hal aldığını söyledi. Genel başkanın ardından konuşan işçiler ise anayasal haklarını kullandıkları ve suç işlemedikleri anlattı.
Ümraniye’de gecekondu yıkımına direniş
Ümraniye Hekimbaşı Kocatepe Mahallesi'ne saat 05.30 sıralarında 500'e yakın çevik kuvvet polisiyle gelen İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı yıkım ekipleri yerel seçim öncesi yapılan kaçak yapıların yıkımına başladı. Yıkıma karşı koyan mahalle halkı ekiplere taş yağdırdı. Evleri başlarına yıkılan kadınlar sinir krizi geçirdi.
Yıkım sırasında bir kişinin silahla ateş açması sonucu iş makinesinin operatörü Ramazan Uğurlu boyun ve kasığından yaralandı. uğurlu'nunj durumu iyi, ancak mahallede gerginlik devam ediyor. Bu satırların yazıldığı dakikakalarda polis evlerini savunmak isteyenleri gözaltına alıyordu.
Tekstil atölyesinde işgal!
İstanbul Ümraniye'deki Şirin Tekstil’de çalışan ve iki aydır alacaklarını alamayan işçiler, atölyeyi işgal etti.
20 kadar işçi de saat 14.00'den hava kararana kadar çatıya çıkarak seslerini duyurmaya çalıştı. İşçiler alacaklarını alamadıkları gibi, sigorta primleri de yatırılmıyordu. İşgal eyleminin şimdilik bitti, ama işçiler kazanana kadar direnmekte kararlı.
SP lideri Numan Kurtulmuş idam cezasından yana
"Biz özgürlükçü, adaletçi bir çizgideyiz. Yerli, milli bir siyaset yapıyoruz. Anti-emperyalist ve maneviyatçı bir çizgide siyaset yapıyoruz." Saadet Partisi'nin yeni lideri Numan Kurtulmuş politik çizgisini böyle açıklıyor. SP, 29 Mart yerel seçimlerinde "fark var" sloganıyla kampanya yürütmüş ve kemalist yazarlar dahil olmak üzere bir çok kesimden övgü almıştı.
Kurtulmuş'un özgürlükçülüğü Mardin'deki katliamla sona erdi. SP'nin 40 yaşındaki genç lideri idam cezasının yeniden tartışılması gerektiğini buyurdu: "Zanlıların yakalandığı söyleniyor. Ve bu insanlara en iyimser ihtimalle, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vereceksiniz. 10-15 sene sonra da infazdan yararlanarak, bu insanlık dışı caniler yeniden dışarıda gezecek. Türkiye'nin bunu da bir kere düşünmesi lazım. Bu olay idam cezasının gözden geçirilmesini gündeme getirmelidir." Bu açıklamadan üç gün sonra aldığı tepkilerden olacak ki Kurtulmuş idam cezasını seri katilller için istedi! Hangi seri katiller? Kurtulmuş eğer korucuları ve kirli savaşta binlerce insanı gözünü kırpmadan katledenleri kast ediyorsa epey darağacı lazım!
1999'da Türkiye'de kaldırılan idam cezasını Numan Kurtulmuş'tan önce MHP lideri Devlet Bahçeli dile getirmişti. 22 Temmuz 2007 genel seçimleri kampanyası sırasında miting kürsüsünden izleyici olan faşist güruha yağlı urgan atan Bahçeli geniş kesimler tarafından tepkiyle karşılanmıştı.