DARBECİLER YARGILANSIN ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ
Düşündüğümüz, düşüncelerimizi ifade ettiğimiz için öldürülmek istemiyoruz artık.
Baş örtüsü taktığımız için ikna odalarına alınmak, okuldan atılmak, okul kapılarında coplanmak istemiyoruz.
Dilimizi dilediğimiz gibi kullanmak istiyoruz, Kürt olduğumuz için dışlanmak, baskı görmek ve gizlenmek istemiyoruz.
Asit kuyularında eritilmek, kayıp ve faili meçhul ilan edilmek istemiyoruz.
Sadece Ermeni bir gazeteci olduğumuz ve özgürlükleri, kardeşliği savunduğumuz için gün ortasında, herkesin gözü önünde, devletin bilgisi Dahilinde sokak ortasında kurşunlanmak istemiyoruz.
Sendikacı olduğumuz, sendikal hakları savunduğumuz için kaçırılmak, hapsedilmek, kaybedilmek istemiyoruz artık.
Milliyetçi linç gösterileri istemiyoruz.
Irkçı şakalar istemiyoruz.
Bitmek bilmez çetelerin derin ilişkilerinin şiddetini istemiyoruz.
Yer altına depolanan silahlaRı, el bombalarını, darbe günlüklerini, gazeteci-darbe günlüklerini istemiyoruz.
Gece yarısı darbelerini, gece yarısı internet darbelerini, yargı muhtıralarını istemiyoruz.
Askerlerin ve başsavcıların her konuda brifing vermelerini, seçilmiş siyasileri tehdit etmelerini, konuşmalarını, ayda bir yeni düşmanlar yaratmalarını istemiyoruz artık.
Sadece zafer işareti yaptığı için çocukların yıllarca hapis cezalarına çarptırılmasını istemiyoruz.
Özgürlük istediğimiz için baskı altına alınmak, barış istediğimiz için "Teröre yardım ve yataklıkla" suçlanmak istemiyoruz.
Rahat nefes almak istiyoruz. Tehdit telefonları, "Bir gece ansızın gelebiliriz" diyen tehdit mektupları almak istemiyoruz.
Sadece yazan, sadece düşüncesini ifade eden ve sadece ezber bozduğu için hiç kimsenin 301. madde’den yargılanmasını istemiyoruz.
Atanmışlar, sadece atanmışlardır. Atanmışların habire ama habire siyasal alana müdahale etmesini istemiyoruz artık.
"Bölünüyoruz" paranoyasını yaygınlaştıran ve atanmışların sözcüsü gibi yayın yapan gazeteleri istemiyoruz artık.
Öcü yaratan, öcü yarattıkça ünlenen köşe yazarlarından sıkıldık.
Biz, rahat nefes almak istiyoruz.
Sıkıldık bizi nefessiz bırakmak için tezgâhlanan darbe girişimlerini görmezden gelenlerden.
Suikast krokilerini bilmezden gelenlerden.
Darbeyi savunmayı fikir özgürlüğü kapsamında görenlerden.
"Saygın" insanların darbe girişiminde bulunamayacağını sananlardan, iddia edenlerden.
Tepeden bakan seçkinler;
Dokunulmaz olduğunu düşündüğü için darbe günlükleri yazanlar, darbe planlarını dolaplarında saklayanlar; Askerlerle darbe planlayan, planlarından yüzlerce sayfa günlük çıkartan gazeteciler; "Ağabeyler", saygın "ablalar", rektörler; Bilim insanı titrinin arkasına sığınanlar; Polisler; JİTEM; Siyasiler, bürokratlar, gizli servisler; Sizin zamanınız doldu artık! Şimdi özgürlüğün zamanıdır!
Şimdi darbecilerin, darbeye teşebbüs eden generallerin, paşaların paşa paşa yargılanması zamanıdır!
Tabuların bu kez kesin biçimde yıkılmasının zamanıdır!
Özgürlük zamanıdır!
Darbeciler yargılansın!
18 Temmuz’da İstanbul’da Tünel Meydanı’nda buluşalım!