Ozan Tekin
Cinayetten 2,5 yıl sonra yüzlerce insan Hrant için sokağa çıktı
Sİ İstanbul- Birileri, ısrarla, iki buçuk yıl önce aramızdan alınan Hrant Dink'in katillerinin birkaç milliyetçi genç olduğunu anlatmaya çalışıyor. Ancak bu cinayetin organize bir şekilde işlendiği çok açık. Devletin içindeki çetelerin Hrant'ın yargılanma sürecinde yaptıklarını, olaydan haberdar olduğu ortaya çıkan ordu ve emniyet birimlerini, barış ve kardeşliğe vurgu yapan Hrant'a karşı yaratılan ırkçı ve milliyetçi iklimi henüz unutmuş değiliz.
Bunları unutmayanlar ve unutturmak istemeyenler, Hrant'ın arkadaşları, 4 Temmuz Cumartesi günü Taksim'de bir araya geldi. DSİP üyelerinin de içinde yer aldığı yaklaşık 3 bin kişi, Galatasaray Meydanı'ndan Tünel'e kadar, İstiklal Caddesi'nde eşi benzeri görülmemiş bir vicdan zinciri oluşturdu. Ömrü boyunca halkların kardeşliğini savunan Hrant Dink'e, cenazesinde ve davasının devam ettiği mahkemelerin önünde sahip çıkan binlerce kişi, bir televizyon muhabirinin deyimiyle, İstiklal Caddesi'ne tarihi günlerinden birini yaşattı. Türkiye'deki Ermenilerin yalnız olmadığını göstermek için, Hrant için, adalet için el ele verenler, bir kez daha haykırdı: "Hepimiz Hrant'ız, hepimiz Ermeni'yiz"
Pazartesi günü, bu kez Beşiktaş'ta 600 kişiye yakın bir kalabalık toplandı. Grup adına basın açıklamasını okuyan yönetmen Sırrı Süreyya Önder, "Katillerin kim olduğu belli. Çoğu bunu inkâr bile etmiyor. Öyleyse bu dava neden hâlâ sonuçlanmadı?" diyerek, yargı sürecindeki ihmallere değindi. Önder, "Cinayetin öncesi de sonrası da bir acımasızlık ve adaletsizlik belgesidir. Fotokopi değil, orijinal. Altındaki imzayı Osmanbey kaldırımlarına Hrant atmıştı, hatırlarsanız" dedi ve "Bu imzanın o kaldırımda ıslak bir utanç belgesi olarak kalmaması için" adalet talep edildiğini belirtti. Hrant'ın arkadaşları, "Hrant'ın katili Ergenekon çetesi", "Faşizme inat, kardeşimsin Hrant", "Yaşasın halkların kardeşliği", "Öldür diyenler yargılansın!", "Kan akar, devlet bakar" şeklinde sloganlar attı.
Halkların kardeşliğini savunmadan, ırkçılığa, milliyetçiliğe ve bu iklimden beslenen devlet ideolojisine karşı çıkmadan, işçilerin ve emekçilerin mücadelesini savunmak mümkün değildir. Hrant'ın katillerinin açığa çıkarılmasının, Ermenilere ve diğer tüm azınlıklara yapılan baskının durdurulmasının, 1915 soykırımıyla hesaplaşılmasının sorumluluğu sosyalistlerin, işçilerin ve emekçilerin omuzlarındadır. DSİP, gerçek katiller ortaya çıkarılana kadar bu davanın takipçisi olmaya devam edecek.
Ankara: Adalet istiyoruz!
Hrant Dink cinayetinin sorumlularının açığa çıkarılması isteyenler 10. duruşmanın akşamı Ankara'da yine sokaktaydı. Yüksel Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde buluşan Irkçılığa Dur De, Gündem Çocuk, STGM, DSİP, ÖSP, EHP üye ve temsilcileri adalet talebinde bulundu. DSİP üyeleri basın açıklamasının ardından, daha önce faşist saldırıların gerçekleştiği Yüksel caddesi ve Konur Sokak'ta Agos Gazetesi satışı yaptı.