Arife Köse
Ortadoğu’da yaşanan gelişmeleri anlamak için emperyalizmi anlamak hayati bir öneme sahip. Çünkü; birincisi, emperyalizm sadece bir teoriden ibaret değil, etrafımızda olup bitenlerle çok yakından ilişkili. İkincisi, tabii ki aynı zamanda günümüzde olup bitenleri neden-sonuç ilişkisi içinde anlamamıza yardımcı olan bir teori. Günümüzde emperyalizmin durumunu doğru anlayabilirsek dünyada ve Ortadoğu’da resmin bütününü görebilir ve nasıl bir strateji geliştirmek gerektiğini belirleyebiliriz.
Günümüzde emperyalizmin geldiği aşamanın en belirgin özelliğinin bir ve/veya ikiden fazla rakip ve rekabet alanlarından oluşması olduğunu söyleyebiliriz. Bunu tespit etmek önemli çünkü artık emperyalizm Soğuk Savaş zamanında olduğu gibi sadece iki kutuplu bir rekabetten ya da tarihin sonunu ilan edenlerin söylediği gibi sadece ABD’nin süper gücünden oluşmuyor. Dolayısıyla emperyalizme karşı mücadele de sadece “Kahrolsun Amerikan emperyalizmi” sloganından ibaret değil. Yani günümüzde emperyalizm sadece ABD ve onun karşısında yer alan ya da onu dengeleyen güçlerden, devletlerden ibaret değil.
İkincisi ise, ABD’nin elini kolunu sallaya sallaya Orta- doğu’dan Ukrayna’ya, oradan da Çin’e kadar istediği her yere istediği zaman ve istediği gibi müdahale etmiyor. Örneğin Ortadoğu’da son olarak ortaya çıkan İslam Devleti ve ardından kurulan batı koalisyonu ABD’nin ellerini Ortadoğu’yu şekillendirme fırsatını bir kez daha yakalamanın verdiği keyifle ovuşturarak giriştiği bir iş değildi. Hatta bu durum yani aynı anda hem Ortadoğu, hem Ukrayna ve hem de Uzak Asya’daki riskleri önlemek zorunda kalmak ABD hegemonyasının sonunu hazırlayacak durum olma potansiyeline sahip. Çünkü hem pahalı hem de aynı anda her yeri kendi çıkarına uygun olarak idare etmek imkansız.
Bugün Ortadoğu’da Rosa Luxemburg’un “ya sosyalizm, ya barbarlık” dediği duruma tanık oluyoruz. ABD’nin kaçınılmaz olarak sunduğu hava bombardımanı bir devrimin yenilmesinin sonuçlarının ne olacağını gösteriyor bize. Bu bombalamanın arka planında emperyalistler arası rekabetin yeniden dizayn edilmesi yatıyor. Dolayısıyla günümüzde anti-emperyalizm hem ABD’ye, hem onun rakiplerine karşı çıkmayı gerektirdiği gibi aynı zamanda bu devrimlerin öznesi olan Ortadoğu halklarının birlikte mücadelesini zorunlu kılıyor.