Gine'de 50 bin kişi, tüm yasaklara rağmen iktidardaki cuntayı protesto etmek amacıyla 28 Eylül günü barikatları aşarak başkent Konakri'deki bir stadyumda toplandı. Ellerinde "Kahrolsun cunta!" yazan dövizler taşıyan göstericilerin üzerine ateş açan askerler son haberlere göre 157 kişinin ölmesine, binlercesinin yaralanmasına neden oldu. Bazı askerler kadınlara tecavüz edip evleri ve dükkanları yağmaladı. Cunta lideri Dadis Camara, darbe karşıtlarının devlet otoritesini zayıflatmak isteyen kimseler olduğunu ve mutlaka engelleneceklerini söyleyerek saldırıları arttırdı.
Camara, 28 Aralık 2008'de devlet başkanı Lansana Conte'nin ölümünden altı saat sonra yönetime el koymuş, ilk iş olarak da her türlü siyasi ve sendikal faaliyeti yasakladığını duyurmuştu. Dünyanın en yoksul ülkelerinden biri olan Gine'de işçi hareketi oldukça güçlü. Cuntadan önceki hükümet döneminde pek çok yerel ve genel grev gerçekleşmişti. darbe, gösterileri kısa süreliğine sekteye uğrattı. Bunda askerin zor kullanmasının yanında, cunta liderinin ekonomiyi düzeltme ve altı ay sonra seçimlere gitme vaatleri de etkili olmuştu. Fakat cunta lideri Camara'nın, darbeden sonra bir yıl geçtiği halde hâlâ seçime izin vermemesi ülkedeki muhalif hareketin yeniden güçlenmesine neden oldu. Seçimlerin 2010'da yapılacağının ve aday olacağının duyulması isyanı başladı.
İsyanın ardından neler olacağını kestirmek zor. 2007'deki genel grevle hükümet devirmişliği bulunan Gine işçi sınıfı yeniden harekete geçer ve darbe karşıtı hareketi yükseltirse cuntanın fazla yaşaması mümkün gözükmüyor.