Can Irmak Özinanır
Homofobi; eşcinselliği, yani sistem içinde "normal" kabul edilen heteroseksüel erkek ve kadın dışındaki üçüncü cinsi yok sayan, aşağılayan ya da kabullenemeyişe verilen isimdir. Sözcük, Latincede "eş, aynı, aynı bütün içinde" anlamlarına gelen homo sözcüğü ile Fransızcadan gelen "belirli durumlar karşısında gösterilen tepki ve korkular"ı anlatan fobi sözcüklerinin birleşiminden oluşmuştur. Artık bilim insanlarının ve pek çok psikoloğun da kabul ettiği gibi homofobi bir hastalıktır. Ancak bu hastalık, kendiliğinden oluşan ya da virüsler, mikroplar gibi biyolojik sebeplerle oluşan bir hastalık değildir. Eşcinsellere dönük nefret ve korkuyu teşvik eden mikrop kapitalizmin ta kendisidir.
Homofobi, bu köşede daha önce ele alınan cinsiyetçilik ile doğrudan bağlantılı bir konudur. Friedrich Engels'in, 'Ailenin, Devletin ve Özel Mülkiyetin Kökeni' kitabında gösterdiği gibi bugün “normal” olarak sunulan tek eşli ve heteroseksüel cinsel ilişki tarihin her döneminde birincil kabul edilen cinsel ilişki biçimi değildi. Kapitalizmin ortaya çıkışı ve kendisine uygun bir toplumsal normlar dizisi oluşturma ihtiyacı, 19. Yüzyıl ortalarında kapitalist ailenin yaratılmasını ve bunun dışındaki tüm cinsel ilişki ve kimliğin dışlanmasını ortaya çıkarttı. İngiltere, Almanya gibi ülkelerde erkekler arası ilişkiler yasadışı ilan edildi. Ünlü yazar Oscar Wilde, eşcinsel olduğu için bu yasalardan yargılandı. Yeni işçi kuşaklarının üretimi için eski orta sınıfın; kadınları, eşcinselleri baskı altında tutan ahlak anlayışı egemen hâle getirildi.
Kapitalizmin üstyapısı tabii ki zaman içinde çeşitli değişikliklere uğradı. Eşcinsellerin vermiş olduğu mücadele bunda ciddi biçimde etkili oldu. Pek çok ülkede eşcinsellik ve kadın hakları konusunda pek çok özgürlük kazanıldı. Ancak kapitalizm, homofobiyi ve eşcinsellere dönük şiddetin temelini ortadan kaldırmazken, “sisteme dahil” edilen zararsız bir figür olarak eşcinselliği kullanmaya çalıştı, eşcinsellere dönük ayrımcılık ortadan kalkmadı. Eşcinselliğin, toplum tarafından kabul görebilmesi bütünüyle Stonewall’dan bu yana gelen mücadelenin ürünüdür. Eşcinsellerin tüm haklarının kazanılması için mücadele etmek gerekir ancak homofobiyi yeryüzünden bütünüyle silmek için kaynağını kurutmak, yani kapitalizmi yıkmak gerekir.