Dersim, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna kadar yüzlerce yıl boyunca bağımsız bir eyalet olarak varlık gösterdi. Kendilerini tanıma sözü veren Mustafa Kemal ve arkadaşlarına güvenen Dersimlilerin vekilleri kurucu mecliste yer aldı.

1925'te zorla Türkleştirme politikaları hız kazandı.

1928, 29 ve 31 yıllarında Dersimliler'den birkaç kez silahlarını teslim etmeleri ve başta Alişer olmak üzere Dersim'e sığınmış Koçkiri savaşçılarını iade etmeleri istenir. Bu ısrarlı tehditler ve saldırı hazırlıkları karşısında 1932'de Dersim'de bir kıpırdanma görülür. Karakollar ve nahiye merkezleri basılır.

25 Aralık 1935'te Tunceli Kanunu çıkarılır. Bu kanunla birlikte Dersim'in adı Tunceli olarak değiştirilir. Hemen sonra daha önce Birinci Genel Müfettişlik kapsamında bulunan Elazığ, Tunceli, Erzincan ve Bingöl'ü içeren Elazığ merkezli Dördüncü Genel Valilik kurulur (6 Ocak 1936). Bu genel valiliğin başına Dersim Valisi ve Kumandanı sıfatıyla Abdullah Alpdoğan atanır. Elazığ'da İstiklal Mahkemesi adı verilen bir askeri mahkeme kurulur. Bu mahkeme özel olarak Dersim için teşkil edilir. Tunceli Kanunu'nun geçerlik alanı sadece Dördüncü Genel Valilik kapsamına giren illerle sınırlı kalmaz. Sivas, Malatya, Erzurum ve Gümüşhane illeri de bu kanunun geçerlik alanına dahil edilirler. Böylece Tunceli Kanunu merkezi Dersim olmak üzere Kızılbaşlarla yerleşik tüm sahayı kapsamına alır. Dersim, bu kanunla "Yasak Bölge" ilan edilir. Ülkeye giriş çıkışlar özel izne tabi tutulur.

Alpdoğan, 1936'da Dersim'in Amutka, Pulur, Karaoğlan, Sin, Haydaran, Danzig ve Burnak gibi stratejik merkezlerinde askeri kışlalar ve karakollar inşaa ettirmeye başlar. Bu merkezlerden biri de eskiden Mazgirt'e bağlı olan Mamikan (Mameki) köyüdür. Bu köy adı Tunceli olarak değiştirilen Dersim'in yönetim merkezi olarak seçilir.

Demenan aşireti ile bazı Nazımiye aşiretleri kendi bölgelerinde yapımı başlatılan karakollara baskınlar düzenlemeye başlarlar. Çatışma böyle başlar (1936).
Seyit Rıza, askeri vali Alpdoğan'dan tekrar tekrar Tunceli Kanunu'nun iptalini (olağanüstü rejimin lağvını) ve Dersim'in ulusal haklarının tanınmasını talep eder. Alpdoğan'ın buna yanıtı işgalci orduları Dersim'e sürmek olur. Diyarbakır'dan kalkan uçaklar Dersim'e bomba yağdırır. Çatışmalar her tarafa yayılır. Kışın gelmesiyle zorunlu olarak kesilen çatışmalar 1937'de tekrar başlar.

Kemalist devletin Dersim'e dönük bir stratejisi ve programı vardı. Amacı Dersim'i kesin şekilde ilhak etmek ve insansızlaştırmaktı. Hazırlıklar çok yönlüydü ve Musul ve Hatay gibi sorunlar nedeniyle bir-iki kez ertelenmek zorunda kalınan Dersim harekatı ancak 1937 yılında başlayabildi.
İki yıla yayılan bu direnişi işgale öngelen hazırlık evresi dışta tutulursa Türk askeri harekatının evrimine bağlı olarak üç aşamaya ayırarak irdelemek gerekir.

(Kronoloji www.dersim.biz sitesinden derlenmiştir.)


Dijital sayı 27 - 11 Mayıs 2021 (pdf)

Dijital sayı 26 - 27 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 25 - 6 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 24 - 23 Mart 2021 (pdf)

Dijital sayı 23 - 16 Mart 2021 (pdf)

Abone olun

Dostlarımız

Marksist.org

Marksizm 2013

dsip
















Su Hakkı Kampanyası