Roni Margulies
İklim değişikliğine karşı uluslararası düzeyde sistematik ve tutarlı bir plan çerçevesinde etkili önlemler alınması mümkün mü? Kapitalizmin sınırları içinde, bizzat sistemi yönetenler tarafından bu sorun çözülebilir mi?
Hâlâ böyle bir sorun olup olmadığı tartışılıyor. Hâlâ büyük şirketlerin paralı adamı olan bilim insanları meselenin abartıldığını, aslında ciddi bir sorun olmadığını anlatıyor, yazıp çiziyor. Hâlâ bir şey yapmamanın, hükümetleri bir şey yapmamaya ikna etmenin yollarını arıyorlar.
Tam başarılı olamıyorlar. Tabandan gelen baskı nedeniyle, hükümetler önlem almak gerektiğine ikna olmuş gibi davranmak, önlem alıyormuş gibi yapmak zorunda kalıyor en azından.
Ama aslında ayak sürüdükleri, alınan önlemlerin hem çok az, hem çok geç olduğu gün gibi aşikâr.
Niye böyle? Gezegeni ve üzerindeki tüm canlıları tehlikeye atanlar kendileri de insan değil mi? Bu gezegende yaşamıyorlar mı? Kendilerini ve kendi çocuklarını da tehlikeye atmıyorlar mı?
Niye böyle davranıyorlar o zaman?
Böyle davranıyorlar çünkü kapitalizm başka türlü davranmalarına izin vermiyor. Herhangi bir çokuluslu petrol, enerji veya otomotiv devinin başındaki kişi, şirketin kârını düşürmek pahasına başka türlü üretim yapmayı kabul etse, işini kaybeder. İşini kaybetmese, şirketin kârının düşmesine yol açan değişimler gerçekleştirse, şirket zayıflar ve rakiplerine yem olur, üretim yine çevreyi hesaba katmayan kârlı yöntemlere döner.
Kapitalist üretim birimlerinin tek mantığı rekabet edebilmek ve bunun için daha çok kâr etmektir. Tek tek kapitalistlerin bu mantığı değiştirme yeteneği benden fazla değildir. Yani yoktur.
Bu durumda tek çare tüm kapitalistlerin uluslararası ölçekte birlikte aynı önlemleri alması olabilir ancak. Ama bu da mümkün değildir. Kapitalist üretim, plansız, programsız, anarşik bir üretimdir, milyonlarca birimin birbiriyle rekabet halinde yaptığı bir üretimdir. Hepsinin bir araya gelip ortak kararlar vermesi rekabetin ve bizzat kapitalizmin mantığına aykırıdır.
Kısacası, kapitalizmin sınırları içinde iklim değişikliğinin çözümü yoktur.
Peki, ne yapacağız o zaman?
Bu soru, sadece iklim değişikliğiyle ilgili değil. Hemen hemen her konuda sosyalistlerin karşısına çıkan soru.
Kadınların kurtuluşu kapitalist düzende mümkün değil. Ne yapacağız?
Irkçılığın ortadan kalkması kapitalizm yaşadıkça mümkün değil. Ne yapacağız?
Kapitalizm var oldukça savaşlar da olacak. Bugün ne yapacağız o zaman?
Sosyalizm propagandası yapacağız. Güzel. Ama milyonlarca insan, bazen az bazen çok sayıda insan, bugün bir şeyler yapmak istiyor. Sosyalizme filan inanmıyor, ama bugün iklim değişikliği hakkında veya ırkçılık hakkında veya savaşa karşı bir şey yapmak istiyor.
Devrimciliği habire sosyalizmin muhteşemliğini anlatıp işçi sınıfından söz etmekten ibaret zannedenlerin işi kolay.
Önemli olan, geniş kitleleri bugün ilgilendiren sorunlar etrafında mücadele ederken, o mücadelelerle sosyalizm arasındaki ilişkiyi kurmak, kapitalizmin sınırları içinde kazanılacak küçük zaferlerle kapitalizmin kendisini ortadan kaldırma arasındaki bağlantıyı ortaya koymak. Yani hem reform hem devrim için mücadele etmek ve birinden öbürüne giden yolu mücadele içinde açmaya çalışmak.