Burak Demir
Tüm Dünya'da ve Türkiye'de daha önce defalarca meydana gelen bir olay tekrar yaşandı. Bursa'daki bir kömür madeninde, 220 metre (iki futbol sahası uzunluğu kadar) derinlikte grizu patlaması oldu ve 19 işçi hayatını kaybetti.
Pek çok yerde ölümlerin sebebi grizu patlaması olarak verilse de bu çok saçma; birisi uçurumdan atılarak öldürüldüğünde o kişinin yerçekiminden dolayı öldüğünü söylemek ne kadar saçmaysa bu da o kadar saçma. Çünkü işçilerin grizu patlamalarından ölmeleri riskini sıfıra indirmek pekâlâ mümkün. Sadece biraz maliyet gerektiriyor. Ama maliyetteki "birazcık" artış patronların kârlarını "biraz" da olsa düşürdüğü için maden şirketleri bu harcamalardan kaçınıyor.
Grizu, özellikle kara kömürü madenlerinde bulunma ihtimali yüksek olan metan ve benzeri bazı yanıcı gazlara verilen isim. Havadaki oranı %4 ile %16 arasında olduğunda grizu, patlayıcılık özelliği kazanıyor. Havadaki grizu oranı %16'nın üzerindeyse, patlama meydana gelmese bile ortamdaki insanlar boğularak hayatlarını kaybediyorlar.
Grizu patlamasını önlemekse, az önce de belirtildiği gibi, çok kolay. İşçilerin çalışmakta oldukları madenler sürekli olarak gerektiği ölçüde havalandırılsa havadaki grizu oranı hiçbir zaman tehlike eşiğini aşmaz. Ayrıca grizunun havadaki oranını ölçebilen dedektörler de vardır ve grizu oranı tehlike sınırını aştığında yanıp sönen ışıklarla işçileri uyarabilir. Bunların yanında madenlerde ortamın dinamit kullanımına uygun olup olmadığına karar verilmesi için sürekli ilgili mühendislerin bulunması gerekir. Tüm bu önlemler alınsa yerin yüzlerce metre altında bile olsa işçilerin ölme olasılığı neredeyse sıfıra düşürülür. Fakat, işçilerin hayatlarını korumak için alınması gereken bu önlemler şirketlerce "boşa harcanmış para" olarak görüldüğünden, kanunlara göre zorunlu olsa dahi alınmaz. 19 işçinin öldürüldüğü Bursa'daki madende de bu önlemler alınmamıştı.
Kanunlara göre ilgili bakanlık bu çalışma koşullarını sık sık denetlemeli ve gerekli önlemler almayan şirketlere ceza vermeli. Fakat Türkiye'de bir işyerinin ortalama denetlenme sıklığı on iki yılda bir. Durum böyle olunca işverenler çok rahat sorumsuzca davranabiliyorlar. Bunun sonucunda zaman zaman grizu patlamaları, maden göçükleri oluyor ve işçiler hayatlarını kaybediyor ya da sakat kalıyor. Ama olsun; maden şirketlerinin ortalama kâr oranları hayli yüksek nasılsa!