Sİ İstanbul - 25 Kasım'da KESK ve KAMU-SEN'in birlikte örgütlediği genel grevin ardından, TCDD yönetimi 16 kamu emekçisine görevden geçici olarak el çektirdi. Bunun üzerine her iki sendika bir günlük dayanışma grevi örgütlediler. 16 Aralık 2009 Çarşamba günü yapılan grev yüksek bir katılım ile gerçekleşti. Grev günü saat 14.00'de Haydarpaşa Garı'nda Sami Evren bir basın açıklaması yaptı. Ancak tüm bu direnişe rağmen TCDD yönetiminin işçi düşmanı tavrı devam ediyor. Yapılan dayanışma grevinin ardından 30 BTS üyesi daha görevden geçici olarak uzaklaştırıldı. Bu üyelerden biri olan ve BTS hukuk ve insan hakları sekreteri Ersin Albuz'la grev günü Haydarpaşa Garı'nda konuştuk. Gazetemiz yayın hazırlandığı sırada 16 işçinin işine geri döndüğü ve dayanışma grevinin kazandığı haberini aldık!

25 Kasım genel grevinin ardından gelen görevden el çektirmeler nasıl yaşandı ve TCDD yönetiminin tavrı nedir? 

Ersin Albuz: Tüm Türkiye'den 10'u BTS'den, 6'sı ise Türk Ulaşım-Sen'den 16 arkadaşımıza görevden el çektirildi. Buradaki amaç 25 Kasım'daki gibi bir grevin bir daha yapılmasını engellemek ve kamu emekçilerine gözdağı vermek. Bunun üzerine hem biz hem de Türk Ulaşım Sen TCDD yönetimiyle görüşmeye çalıştık. Ancak TCDD genel müdürü Süleyman Karaman sendikalarla görüşmüyor, verdiği randevuları iptal ediyor, bir diyalog sürecinin önünü tıkıyor. Biz, bunun üzerine cuma, cumartesi ve pazartesi günü basın açıklamaları yaptık. Daha sonra dayanışma grevi kararı alındı.

Grev kararı  nasıl alındı ve sonrasında neler yaşandı?

Ersin Albuz: 15 Aralık Salı akşamı  saat 22.00'de grev kararı alındı. Gece yarısından itibaren trenler çalıştırılmadı. Ancak TCDD yönetiminin büyük bir baskısı vardı. TCDD bölge müdürü yetkilileri kalabalık bir şekilde gara geldiler ve çalışanlara müdahale edip onların grevi kırmasını sağlamaya çalıştılar. Ancak işçiler çalışmamaya devam ettiler. Bunun üzerine gara çevik kuvvet çağrıldı. Polis, arkadaşlarımıza sert bir şekilde müdahale ederek onları gardan dışarı attı. Saat 22.00'den 01.30'a kadar gardaki polis varlığı sürdü. Bütün bunlar TCDD yönetiminin bilgisi ve isteği dâhilinde oldu. TCDD yetkilileri polise kendi personelini dövdürdü. Bu olay sırasında 5 arkadaşımız gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar bu sabah saat 07.00'de serbest bırakıldılar.

Greve katılım ne düzeydeydi, grev sırasında TCDD yönetiminin engelleriyle karşılaştınız mı?

Ersin Albuz: Greve Türkiye'nin birçok yerinden katılım oldu. İstanbul Anadolu yakasından greve tam katılım var, banliyö ve ana hat trenleri çalışmıyor. Bunun yanında İzmir, Eskişehir, Adana ve Ankara'da da trenler çalışmadı. TCDD yönetimi grevi kırmaya çalıştı. Dün akşam iki ana hat treni yolcusuz olarak zorla hareket ettirildi. Bugün'de sabah saatlerinde bir banliyö treni hareket ettirildi. Bu trenler yolcuların binmeyeceğinin bilinmesine rağmen yetkin olmayan kişiler tarafından kaldırılıyor. Burada amaçlanan kamu emekçilerinin moralini bozmak Memur-Sen yönetimi greve gitmedi ama Memur-Sen içinden greve destek veren arkadaşlarımız da var.

KESK uzun zamandır, grev ve toplu sözleşme hakkı için mücadele ediyor. Sizce mücadele nasıl devam edecek?

Ersin Albuz: Biz grev hakkı için mücadele etmeye devam edeceğiz. Kamu emekçileri daha KESK kurulmadan önce fiili olarak iş bırakıyordu. Bu yüzden "eylem yasal değil" sözleri kamu emekçilerini yolundan döndüremez. KESK'in mücadelesi hakların verilmeyeceğini, ama söke söke alınacağını gösterdi. Grevimiz ve eylemlerimiz meşrudur.

Haber/Röportaj: Onur Devrim Üçbaş


Dijital sayı 27 - 11 Mayıs 2021 (pdf)

Dijital sayı 26 - 27 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 25 - 6 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 24 - 23 Mart 2021 (pdf)

Dijital sayı 23 - 16 Mart 2021 (pdf)

Abone olun

Dostlarımız

Marksist.org

Marksizm 2013

dsip
















Su Hakkı Kampanyası