Şenol Karakaş
Son zamanlarda sendika toplantılarında sıklıkla dile getirilen bir görüşe göre, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu, KESK, diğer sendikal konfederasyonlarla işbirliği yaparak, sınıfa ihanet ediyor!

Sendikalar söz konusu olduğunda, keskinlikten geçilmiyor. "Hain", "sarı", "satılmış" gibi çok sayıda suçlama sıfatı, sendikacıları nitelemek için kullanılıyor. Bu suçlamaların nedeni, sendikaların karakteri konusunda stalinist geleneğin yarattığı kafa karışıklığı.

Sendikaların rengi konusunda süren tartışma da aynı geleneğin bir uydurması. Sanki, Komünist Enternasyonal'in ikinci kongresinin gerçekleştiği, dünya devriminin çanlarının çaldığı, tek tek bütün ülkelerde işçi sınıflarının azımsanmayacak kadar geniş kesimlerinin devrimci partilerin saflarında toplandığı ve reformist liderlikleri izleyen sendikaların yerine milyonlarca işçiyi kapsama potansiyeli olan devrimcilerin liderlik ettiği sendikaların kurulduğu dönemde yaşıyoruz.

İşçi sınıfının sendikal mücadelesinde bir bölünmenin hangi koşullarda meşru görülebileceği hakkında Komünist Enternasyonal şu vurguyu yapıyordu: "Ama böyle bir bölünmenin zorunlu olduğu ortaya çıksa bile, bu ancak, komünistler, oportünist liderlere ve onların taktiklerine karşı kararlı bir mücadeleyle, geniş çalışan kitlelerin ekonomik mücadelesine en etkin katılımla, geniş çalışan kitleleri, bu bölünmenin onların henüz anlamadıkları uzak devrimci amaçlar uğruna değil, işçi sınıfının ekonomik mücadelesinin gelişimi çerçevesinde onların en acil pratik çıkarları uğruna yapıldığına ikna etmeyi başarırlarsa gerçekleştirilebilir...." (Komintern'in İkinci Kongresinde Kabul Edilen

"Sendikal Hareket, Fabrika Komiteleri ve Komünist Enternasyonal Üzerine Tezler"den)

Önüne gelen sendikayı sarı sendika olmakla suçlayanların, sendikadan anladığı, olağan koşullarda milyonlarca işçiyi birleştiren, işçilerin yaşam koşullarının, ücret düzeylerinin ve sosyal haklarının korunmasını garanti altına almaya çalışan bir örgütlenme değil, hareketin genel çıkarlarıyla ilgisi olmayan ultra sol açıklamalar yapan sekter, işçi sınıfının görmezden gelinmese de olabilir bir kesiminin ruh halini ifade eden dernek türü örgütlerdir.

Bu, işçi sınıfının her türlü birlik girişimini kendi acil devrimci amaçları uğruna istismar eden "kızıl" sendikal anlayış, sendikaların, en önemli yanının işçi sınıfının çeşitli bilinç düzeylerinde olan en geniş kesimlerini aynı örgütlenme çatısı altında birleştirmek olduğunu kavrayamıyor. Bir işçi bir sendikaya, devrimi gerçekleştireceği araç sendika olduğu için üye olmaz. Ekonomik çıkarlarını ve haklarını koruyacak kolektif ve kitlesel bir dayanışma ağına ihtiyaç duyduğu için sendikalara üye olur. Sendikalar, esas olarak savunma örgütleridir. Ama işçi sınıfı söz konusu olduğunda daima geçerli olan kural sendikal mücadelede de geçerlidir. İşçi sınıfının savunmasında en etkili silahı, somut talepler etrafında örgütlenmiş kitlesel gücüdür. Ve bu güç bir kez harekete geçtiğinde, savunmak için milyonlarca işçiyi kapsayan bir genel grev örgütlediğinde, savunmanın nerede başladığı, kapitalizme karşı tarihsel meydan okumanın nerede başladığı belirsizleşir.

Karl Marks'ın dediği gibi, işçi sınıfının ekonomik talepleri için mücadele ulus çapına yayıldığında, sınıfın en geniş kesimlerini kapsadığında, tek tek patronlar sınıfını hedef almaktan çıkarak tüm bir burjuva sınıfını, hükümeti ya da devleti hedef almaya başladığında, o mücadele politik bir mücadele haline dönüşür. Mücadelenin bu dönüşümü için, mücadele edecek olan sınıfın birliğinin sağlanması gerekir ve sendikalar bu birliği en hızla sağlayan örgütlenmelerdir. Sendikaları kızıllaştırmaktan söz eden ve burjuvaziyle ya da kapitalist sistemin çeşitli yanlarıyla mücadele etmekten daha çok sendikalardaki bürokrasiyle mücadele edenlerin ne işçilerin birliği umurlarında ne de işçi sınıfının büyük çoğunluğunu kazanan bir hareket inşa etmek.

KESK'e tek başına mücadele etmeyi önermek, KESK'e intihar etmesini önermektir.

 


Dijital sayı 27 - 11 Mayıs 2021 (pdf)

Dijital sayı 26 - 27 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 25 - 6 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 24 - 23 Mart 2021 (pdf)

Dijital sayı 23 - 16 Mart 2021 (pdf)

Abone olun

Dostlarımız

Marksist.org

Marksizm 2013

dsip
















Su Hakkı Kampanyası