Pakistan'da sel felaketinde ulaşılabilen bölgelerde 2000 kişinin öldüğü tespit edilebilmiş. Afet bölgelerine ulaşıldıkça bu sayının çok daha fazla olacağı söyleniyor. Felaketten doğrudan etkilenen insanların sayısı 20 milyon olarak açıklandı. 3.5 milyondan fazla çocuğun kolera, tifo, sıtma, sulu ishal, dizanteri ve hepatit gibi hastalıkların tehdidi altında olduğunu belirtilmekte. Yoksul Pakistan halkı büyük bir trajedi yaşıyor, ölüm kalım savaşı veriyor. Biz bütün bu yaşananlar karşısında büyük bir üzüntü ve öfke duyuyoruz.
Pakistan'da yaşananlar doğal afet değil. Bu afetin sadece muson yağmurlarının bu sene biraz daha fazla yağmasına bağlı olduğuna ve bunun zaman zaman görülebileceğine dair iddialar doğru değil. Yaşananlar iklim değişikliğinin doğrudan bir sonucudur. Tıpkı Çin'in 28 eyaletinde 120 milyon insanı etkileyen ve ekonomik maliyeti 22,5 milyar doları aşan sel felaketi gibi. Tıpkı Rusya'nın tahıl ürünlerinin beşte birini yok eden, 48 kişinin ölümüyle sonuçlanan, binlerce kişiyi evsiz bırakan 500'ü aşkın orman yangını gibi. Ve dünya'nın birçok yerinde yaşanan ve sayıları her geçen gün artan yangınlar, seller ve kuraklıklar gibi.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Mun "geçmişte dünya çapında çok sayıda doğal afete tanık oldum ancak hiç böylesini görmemiştim" dediği Pakistan'daki sel felaketi için yardım çağrısında bulunurken "küresel bir felaket, bu yüzden küresel bir dayanışmaya ihtiyaç var, gözler başka yöne çevrilmesin, kulaklar kapanmasın" demiş.
Bizler de buradan sesleniyoruz, Kopenhag iklim zirvesinde iklim değişikliğini durdurmak için adım atmayan, insanlığı, tüm canlı yaşamı ve gezegenin geleceğini tehlikeye atan, fosil yakıt şirketlerinin çıkarlarını koruyacağız diye sayısız felakete yol açan tüm hükümet yetkililerine "gözlerinizi başka yöne çevirmeyin, kulaklarınızı kapamayın, küresel ısınmayı durdurmak için karbon salımlarını azaltacak tedbirler alın" diyoruz. Bugün Pakistan'daki ölen, aç kalan, evinden barkından olan insanların tüm sorumluluğu sizlere ait.
Türkiye'de Pakistan'a yapılacak yardımların en ön safhalarında yer alacağını söyleyen yetkililere ve milyonlarca Pakistanlının hayatlarını paramparça eden sel felaketi karşısında son derece üzgün olduğunu belirten Başbakan Recep Tayip Erdoğan'a sesleniyoruz. Atmosferdeki karbondioksit oranını arttıracak enerji politikalarına devam ettiğiniz, enerji alanında yeni liberal politikaları tek çözüm gibi gördüğünüz sürece yeni Pakistanların yaratılmasına katkınız devam edecek.
Bu yüzden, kömürlü termik santralların yapımından derhal vazgeçin. Var olanları kapatın! Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına geçin, enerji verimliliği ve tasarrufunu artıcı adımları vakit kaybetmeden hemen hayata geçirin. Toplu taşımacılığa yatırım yapın, 3.köprü projesinden, nükleer santral kurmaktan ve her derenin üzerine hidro elektrik santrallar kurup doğayı yok etmekten vazgeçin. Tüm bunları yapın ki bugün Pakistan'a gönderdiğiniz yardımların bir anlamı olabilsin, yeni felaketler yaşanmasın.
Pakistan'a en önemli yardım ve yeni Pakistanların engellenmesinin yolu, küresel ve yeni ama aynı zamanda radikal bir çerçeve anlaşmanın iklim değişimine karşı acil tedbirleri içeren bir biçimde gündeme getirilmesi ve hemen imzalanmasıdır.
Milyonlarca iklim adaleti aktivisti 10 Ekim tarihinde, hükümetlerin 350 ppm için derhal harekete geçmesini sağlamak üzere sokaklarda, eylemlerde olacak. Sokağın sesine, küresel harekete kulak kabartın. Fazla zamanımız kalmadı!
Küresel Eylem Grubu