Mısır Devrimi, en büyük hasarı Filistin'i işgal altında tutan korsan İsrail devletine verdi. Türkiye ile bozuştuktan sonra en sadık dostu Mübarek'i de yitiren İsrail devletinin geleceği konusunda emperyalistler endişeli. BM Ortadoğu Özel Temsilcisi Robert Serry, BM'nin Filistin devletiyle ilgili net bir karar alamaması durumunda, Filistinlilerin 3. İntifada’ya yönelebileceğini dile getirerek " Bu durum tehlikeli bir gidişe sebep olabilir" derken tam da bunu kast ediyordu.
Devrimi izleyen günlerde El Fetih ve Hamas yan yana geldi. 2006 seçimlerinde çoğunluğun oylarıyla hükümet olma hakkını tanınan Hamas'ı ABD ve Batı emperyalizmi "terörist" ilan etmiş, İsrail ile birlikte El Fetih ve Mahmud Abbas liderliğindeki Filistin Kurtuluş Örgütü'nü destekleyerek Filistinlileri bölmüştü.
Filistin, ilham verdiği Arap Baharı'nın devrimci dalgasını bağrında hissediyor. Tecrite, açlığa, baskıya ve işgale karşı 3. İntifada, yani ayaklanma çağrıları yapılıyor. Mısır Devrimi sırasında tüm dayanışma gösterileri İsrail tarafından engellenmişti.
Irkçı İsrail hükümeti ileri gittiğini söyleyen Obama'yı ve Birleşmiş Milletler'e kulak asmıyor. ABD Başkanı Obama, Rusya, AB ve BM'nin de desteğiyle, İsrail'e 1967 öncesi sınırlara geri dönmeyi ve bağımsız Filistin devletiyle yan yana yaşamayı kabul etmesini söyledi. Ancak İsrail Başbakanı Netanyahu bu öneriyi reddetti.
Faşist bakanların da yer aldığı aşırı sağcı hükümet, işgal altındaki topraklarda yeni yerleşim birimleri kurmaya devam ediyor. 1967'de altı gün süren İsrail-Arap savaşında Siyonist devlet, Batı Şeria ve Doğu Kudüs'ü Ürdün'den, Golan Tepeleri'ni Suriye'den ve Gazze şeridini Mısır'dan zorla almıştı. El Fetih ve Hamas, 1967 sınırları öncesine dönülmesini isterken aslında tarihi Filistin topraklarının sadece yüzde 22'sinde özgürce yaşama hakkı isti- yor. İsrail ise buna yanaşmıyor. Bu koşullar, devrimci dalganın alt üst ettiği Ortadoğu'da, 3. İntifada'yı hazırlıyor.