Ozan Tekin

Eylül 2008'de merkezi ABD'nin New York şehrinde bulunan yatırım bankası Lehman Brothers'ın çöküşüyle birlikte küresel kapitalizm büyük bir krize girmişti. 2008 yılının başında Estonya, Letonya, İrlanda, Yeni Zelanda, Japonya, Hong Kong, Singapur, İtalya, Rusya, Almanya gibi ülkeler ekonomik durgunluktaydı. Dünyanın GSMH açısından en büyük 7 ekonomisi içinde sadece Çin ve Fransa 2008 yılında durgunluğa girmedi.

Yeni liberalizmin argümanları çöktü

Krizle birlikte, kapitalizmin 1970'lerde girdiği krizi atlatmasını sağlayan, çalışan sınıfları esnek ve güvencesiz çalıştırmaya zorlarken sosyal harcamaların budanmasıyla hayatın her alanını kâra ve rekabete açan; kişisel özgürlük, bireysellik, rekabet, kişisel sorumluluk gibi retorik kavramlar üzerine kurulu bir ideolojik formasyon olan yeni liberamizmin argümanları da çöktü. Devletin ekonomiye müdahale etmemesi gerektiğini, piyasanın her şeyi çözeceğini söyleyen, sosyal harcamalar için ise bütçe olmadığını iddia eden egemen sınıflar, kriz sebebiyle batan bankaları, finans kuruluşlarını ve sigorta şirketlerini kurtarmak için trilyonlarca dolar harcadılar.

Kriz sırasındaki kayıp üretim ve üretilmeyen mal ve hizmetin 2010 yılı itibariyle 4 trilyon dolar olduğu tahmin ediliyordu. Bu miktar, aynı zamanda, temel eğitim, sağlık, sağlık tesisi ve beslenme gibi temel ihtiyaçlardan şu anda yoksun olan herkesin, bu ihtiyaçlarını, şimdi ve gelecek 30 yılda karşılamasına yetecek büyüklükteydi.

1929 krizi ile benzerlikler

Burjuva iktisatçılar arasında krizden ne zaman ve nasıl çıkılacağıyla ilgili tartışmalar sürerken, kimileri 2009, kimileriyse 2010 yılında durgunluğun sona ereceğini söylüyordu. Ancak 2011 yılının sonunda hâlâ kapitalizmin küresel örgütlerinin ve tüm ülkelerinin liderlerinin tartıştığı konu krizden nasıl çıkılacağı.

Kriz süresince IMF, Dünya Bankası gibi örgütlerin sözcüleri ve kimi ana akım iktisatçılar, 2008'de başlayan krizin 1929'dan beri yaşanan en büyük kriz olduğunu söyleyedurdular. 1929 ekonomik bunalımı, kapitalizmin o güne kadar yaşadığı en büyük çöküştü. Krizin etkileri 1930'lu yıllar boyunca hissedildi ve tüm sanayileşmiş ülkelerde yıkıcı sonuçları oldu. Kriz nedeniyle, dünyanın en büyük ekonomileri olan ABD'nin ve Almanya'nın endüstri üretimi yarı yarıya düştü. Bu ülkelerdeki çalışanların üçte biri işsiz kaldı. Birçok ülkede inşaat sektörü durma noktasına geldi ve tarımsal ürünlerin fiyatları yarı yarıya indi. Dünyadaki toplam üretim yüzde 42 oranında, dünya ticaret hacmi yüzde 65 oranında azaldı. Dünya ticaret hacmindeki gerileme daha önce yaşanan en büyük ekonomik buhrandakinin yaklaşık 10 katı kadardı.
2008 yılında başlayan krizin yıkıcı etkileri henüz bu boyutlara ulaşmamış olsa da, krizin ne zaman aşılacağının öngörülememesi ve bilançonun her geçen gün artması, etkilerin ulaşabileceği boyutların da ne kadar yıkıcı olabileceğinin tahmin edilememesini beraberinde getiriyor. Son olarak geçtiğimiz hafta IMF Başkanı Christine Lagarde, küresel ekonominin ekonomik gerileme, artan korumacılık, izolasyon ve 1930'lu yıllarda yaşanan depresyonu yaşama riskiyle karşı karşıya olduğunu söyledi.

 

ABD ekonomisinde durum

"Kriz ABD'de Lehman Brothers'ın çökmesiyle başladı. Mortgage Krizi olarak da anılan krizin nedeni, kâr oranlarının düşmesini engellemek için harcamaların arttırılması, bunun için de çalışan sınıfların henüz kazanmadıkları paralar üzerinden borçlandırılmasıydı. Bu borçların geri ödenememesi finans piyasalarını ve yatırım şirketleriyle bankaları krizi başlattı.
"ABD Merkez Bankası Başkanı Alan Greenspan, emlak balonunun şişirilmesine katkısı nedeniyle "finansal krizin 25 suçlusu" konulu bir ankette 3. sırada yer aldı.

"ABD Senatosu yaklaşık üç yıl önce batan bankaları kurtarmak için 700 milyar dolarlık rekor düzeydeki kurtarma planını onayladı. Sosyal harcamalar için olmayan "kaynak", küresel şirketlerin batmalarını önlemek ve kârlarını korumak için hemen bulundu.

"ABD'de işsizlerin sayısı krizden sonra 24.4 milyona yükseldi. Yapılan bir araştırmaya göre 2010 yılında 49,1 milyon kişi yoksulluk sınırının altında yaşıyordu. Günlük besin ihtiyaçları için maddi yardım alan ailelerin sayısı ise 2007'den bu yana %16'lık bir artışla 13,6 milyon oldu.

"Bir çok iktisatçıya göre ABD ekonomisi durgunluk dönemine girdi.

"ABD'de çalışan sınıfların ücretleri düşürüldü, emeklilik maaşlarında kesintiler uygulandı, sağlık sistemindeki dönüşüm tepkiyle karşılandı. ABD'nin bütçe açığı 130 milyar dolara ulaştı. Ülkenin en zengin 400 kişisinin serveti ise 1.4 trilyon dolar.

"ABD'de 2011 yılı ayında Wisconsin'de yapılan grev etkili oldu, 100 bin kişi o gün düzenlenen gösteriye katılarak Tahrir'e selam gönderdi. 2011'in son çeyreğinde ise New York'ta "Biz %99'uz" diyen Wall Street İşgalcileri finans merkezlerinin göbeğinde küresel kapitalizmin efendilerine kafa tutmaya başladı.

 

Avro bölgesinde durum

- Avrupa'da krizin en yoğun etkilediği ülke olan Yunanistan için AB ve IMF tarafından 110 milyar dolarlık bir "kurtarma paketi" hazırlandı. Yunanistan ekonomisi bu borcu da ödeyemedi. Yunanistan'ın dış borçlarının yarısının silinmesine karşılık çalışan sınıflara daha sert "tedbir"lerle saldırması konusunda bir anlaşma dayatıldı. Papandreu hükümeti bu öneriyi referanduma götürmek istedi. Batı kapitalizminin baskısı sonucu bu olmadı, ancak hükümet düştü.

- 2011 yılının son çeyreğinde Yunanistan'la birlikte İspanya ve İtalya'da da hükümetler düştü.

- AB ülkelerinde 2007 yılında %16 olan işsizlik 2011 sonunda %22'ye kadar yükseldi.

- Krize karşı uygulanmaya çalışılan kesinti ve tasarruf paketleri bir dizi ülkede işçilerin direnişiyle karşılaştı.

- Aralık ayının ilk haftasında yapılan AB liderler zirvesinde, Euro Bölgesi ülkeleri için "tasarruf" paketlerinin daha da sert hâle getirilmesi konusunda anlaşma sağlandı. Fransa ve Almanya önderliğinde sunulan bu öneriye İngiliz hükümeti karşı çıkınca AB içindeki bölünmeler tekrar su yüzüne çıktı. 17 AB üyesi ülke 200 milyar avroluk bir paketi oluşturma kararına vardı. Bu para batan banka ve şirketleri kurtarmak için kullanılacak. Kriz AB'ye yeni sözleşme hazırlattı: Avrupa işçi sınıfına karşı ağır bir ekonomik saldırı AB hükümetlerinin ortak politikası haline dönüştü.

- Yunanistan'ın ardından Portekiz, İrlanda ve Macaristan'ın iflas beklentisi 2012'ye devrediliyor.

 


Dijital sayı 27 - 11 Mayıs 2021 (pdf)

Dijital sayı 26 - 27 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 25 - 6 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 24 - 23 Mart 2021 (pdf)

Dijital sayı 23 - 16 Mart 2021 (pdf)

Abone olun

Dostlarımız

Marksist.org

Marksizm 2013

dsip
















Su Hakkı Kampanyası