Esad rejimi bir yandan Batılı emperyalist ülkelerin tehditleri ile karşı karşıya, diğer yandan da Türkiye ile birlikte Arap Birliği’nin tehdidi ile karşı karşıya.
Emperyalistler ve Arap Birliği Suriye’ye karşı bir dizi yaptırım yapmaya hazırlanıyor. Bu satırlar yazılır-ken Esad rejimi Arap Birliği’nin koşullarını kabule deceğini ilan etti.
Arap Birliği’nin ve Türkiye’nin yaptırımlarıbir yandan Suriye halkının canını yakacak ama diğer taraftan da iktidardaki Baas kliğinin üyelerinin canı yanacak. Bu nedenl rejim Arap Birliği’nin taleplerini kabul etmeyi kabul eder gibi görünmekte.
Ne var ki Esad daha önce de çeşitli defalar reformlar yapacağını, şiddet kullanmayacağını, tutukluları serbest bırakacağını söylemesine rağmen bunlar daha sonra hiç gerçekleşmedi.
Halkın mücadelesi
Esad rejiminin karşısındaki asıl tehdit halkın mücadelesi. Suriye halkı aylardır sokaklarda, binlerce ölüye rağmen onlarca kentte gösteriler artık her gün gerçekleşiyor.
Esad rejimi göstericilere karşı sadece polis ve askeri değil, elindeki en elit birlikleri ve tanklarıkullanıyor. Buna rağmen gösteriler durmuyor.
Bu arada Suriye ordusundan her gün çok sayıda asker ve subay kaçarak göstericilerin saflarına katılıyorlar.
Muhalefetin burjuva önderliği batılıların Libya’da olduğu gibi askeri müdahalesini istiyor. Bunu açıkça ifade ediyor. Burjuva liderliğin bu çağrısı bazılarının Suriye’deki tüm hareketin emperyalist müdahale istiyor yorumu yapmalarına neden oluyor. Bu yorumu yapanlar zaten Esad rejimini anti emperyalist olarak tanımlayanlar.
Esad rejiminin antiemperyalistliği tam bir uydurma Kaddafi ya da Saddam ne kadar antiemperyalistse Esad rejimi de o kadar anti emperyalisttir.
Lübnan’da Filistinlileri katleden, falanjlara yardımcı olan bir rejim nasıl tutarlı anti emperyalist olabilir.
Suriye’de geleceği halkın örgütlenme ve mücadele yeteneği belirleyecek.