Burak Yasin TUNÇLAR
Pembe Hayat Derneği üyesi üç aktivistin ‘’polise mukavemet’, ‘hakaret’ ve ‘kamu maluna zarar vermek’’ gibi çeşitli suçlardan mahkûm olmasın ardından Amnesty International (Uluslararası Af Örgütü) Londra’daki merkezinden Türkiye’deki temsilcilerine şöyle bir mektup gelmişti; “tek sözcükle, zulüm”. Türkiye’de trans olmak seks işçisi olmak gibi dogmalaşmış bir önyargı var. Bunun sebebi de ‘’Trans’’ kelimesinin iyi analiz edilememiş olmasından kaynaklı.
İşte bu sebepten ötürü Trans bireylere karşı geliştirilen tüm önyargılara karşı, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi, İnsan Kaynağını Geliştirme Vakfı, İstanbul LGBTT Dayanışma Derneği, Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneğinin bir araya gelişiyle ortaya multi-medya bir sergi çıktı. “Trans, Onurlu ve Türkiyeli: Sosyal Adalet İçin Sanatsal Bir Müdahale” başlı altında Güney Afrikalı İnsan Hakları aktivisti ve sanatçı Gabrielle Le Roux 18 Trans bireyin portresini çizdi. Portresi çizilen bireyler resimlere çeşitli mesajlar yazdı ve portrelerinin yanlarına öykülerini yazdılar. Sergi sadece resimle de kalmadı 18 video’da var.
Küratörlüğünü Milen Nae’nin üstlendi. G.Le Roux ’’…Herkes hayatını ve sevgisi koydu’’ dediği sergiyi ‘’Türkiye’deki trans bireylerin ailelerinin de hak mücadelesi için devrimci bir katkı.’’ olarak nitelendiriyor. Ve ekliyor ‘’hak ve eşitlik mücadelesinin sadece İstanbul’da değil, Türkiye’nin pek çok bölgesinde gelişmekte olduğunu görmekten büyük mutluluk. Ancak, dünyanın birçok yerindeki insan hakları örgütleri, hala, trans bireylerin yaşadığı dehşet verici hak ihlallerini görmezden gelebiliyor.’’
Sergiyi 11-30 Kasım tarihleri arasında Cezayir Apartmanı’nda görebilirsiniz. Serginin bir kopyası da 16-30 Kasım arasında Kuir Fest kapsamında Ankara’da sergilenecek.