Ne yazık ki solun bir kısmı 12 Eylül cuntasının hayatta kalan iki üyesinin yargılanmasından memnun değil.

İddianameye bakıyorlar ve aslında solun yargılanmakta olduğunu söylüyorlar.

Referandum öncesinde solun bütün kanatları 12 Eylülcülerin yargılanması için ses çıkardı. 1979 Maraş, Çorum ve Sivas katliamlarının soruşturulmasını istedi. 1 Mayıs 77’nin hesabı soruldu, her yıl İstanbul Üniversitesinin önünde 16 Mart katliamı protesto edildi, sorumlularının hesap verilmesi istendi ve şimdi 12 Eylül iddianamesi bütün bunları gündeme getiriyor.

Solun bir kanadı, referandumda hayır diyenler, Evren ve Tahsinkaya’nın yargılanmasını engelleyen geçici 15. maddenini kalkmasının bir anlamı olmadığını, zaman aşımı nedeni ile yargılanamayacaklarını söylediler. Yanıldılar!

İki general sorguya çekildiğinde, bu seçim propagandası, dava açılmaz dediler. Yanıldılar!

2011’in son günlerinde iddianame ortaya çıktı, yargılanmaz dediler. Yanıldılar!

Referandum’da hayır diyen sol çok konuda yanılıyor. Ergenekon davaları başladığında “yesinler birbirlerini” dediler, “darbe tehlikesi yok” dediler. Yanıldılar!

Referandum’da hayır dediler ve yanıldılar!

Referandum 12 Eylülcülerin yargılanmasının yolunu açarken diğer yandan da muvazzaf askerlerin sivil mahkemelerde yargılanmasının yolunu açıyordu. Darbe davası böylelikle gelişebildi. Başbuğ bu nedenle tutuklandı. Dönemin Genel Kurmay Başkanı’na göre iyi çocuklar olan, askeri mahkeme tarafından serbest bırakılan subaylar bu sayede sivil mahkemede yargılandı ve 40’ar yıl hapis cezası yed12 Eyiler.

Hayırcı ulusalcı sosyalistler yanıldılar!

Bir de Ahmet Hakan’da hayırcı ulusalcı sosyalistler gibi düşünüyor ama o hiç değilse yanıldım diyor.

Referandum’da niyetleri ne olursa olsun 12 Eylülcülerin yargılanmasına karşı çıkmışlardı artık bu tutumlarından vaz geçmeliler. Darbelere ve 12 Eylül’e karşı mücadeleye katılmalılar. 12 Eylül darbesinin daha kapsamlı bir biçimde yargılanması için eyleme katılmalılar. Yetmez ama Evet diyen sosyalistlerin yanında yer almalılar.