Kürt sorunu Türkiye'nin en önemli sorunu olduğu kadar bir Ortadoğu sorunudur. 1. Dünya Savaşı'nın ardından bölgeye hakim olan İngiliz emperyalizminin müdahalesiyle çizilen sınırlar Kürtleri dört ayrı ülkede yaşayan bir azınlık durumuna getirdi. Tıpkı Filistinliler gibi Kürtler de Ortadoğu'da yaşayan devletsiz bir halk olarak kaldı ve ulusal baskı altında yaşadı.

Sadece Türkiye'de misak-ı milli sınırları içerisinde kalanlar değil Irak, İran ve Suriye'de yaşayan Kürtler de artık ulusal baskının son bulmasını istiyor. Irak Kürtlerinin lideri Mesut Barzani bu yüzden "Kürtlerin de diğer halklar gibi kendi kaderini tayin etme hakkı vardır" diyerek 4 parçaya bölünmüş Kürtlerin haklarının tanınmasını talep ediyor.

Suriye'de Esad diktatörlüğünün vatandaşlık haklarına bile verilmediği Kürtler özerklik için harekete geçiyor. İran Kürdistan'ında yaşayan Kürtler Ahmedinejad’ın baskıcı diktasına karşı, onlar da özgürlük istiyor.

Irak Federe Kürdistan bölgesindeki Kürtlerin Newroz bayramında kendi devletlerinin kuruluşunu ilan etmeye hazırlanıyor. Türkiye'deki Kürtler de demokratik özerklik istiyor.

Bunlar işçi sınıfını bölen, gerici talepler midir? Ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı 20. yüzyıl başında kısa bir dönem geçerli olan ancak anlamını yitirmiş bir fikir midir?

1  İşçi sınıfını bölen ulusal baskıdır. Bu baskının uygulayıcısı 4 ülkede de hakim ulus-devletlerdir. Bu baskı sona ermediği sürece 20. yüzyılın başlarında ortaya çıkan Kürt sorunu var olmaya devam edecektir.

2  Kürtlerin kendi kaderlerini tayin etmeleri hem 4 ülkede ulus-devletler hem de bölge de etkin olan emperyal güçler tarafından zorla engellenmiştir. Durum böyleyken "ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı ilkesi geçersizdir" demenin bir anlamı olmadığı gibi bu görüş "bugüne kadar nasıl yaşadılarsa aynı şekilde yaşasınlar", "onların nasıl yaşayacağına her parçadaki hakim ulus karar versin" demekler aynı şeydir.

3  Kürtlerin kendi geleceklerini belirleme hakkı zorla engellendiği sürece ne Kürt işçilerin sosyal bir devrim için harekete geçmeleri ne de yaşadıkların ülkelerin işçi sınıfının hakim ulus milliyetçiliğinden kopması imkansızdır. Ulusal baskı sona ermeden sosyalizm mümkün olamaz.

4  Devrimci sosyalistler bağımsız bir devlet kurmak da dahil Kürtlerin nasıl yaşamak istiyorlarsa öyle yaşamalarını savunur. Ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı geçici, geride kalmış bir politika değil nerede ezilen bir halk varsa onun ezilmişliğine son vermenin tek yoludur. Bu yol işçi sınıfını bölmez, aksine bölünmüşlüğü vareden koşulları ortadan kaldırarak birleşmesine zemin hazırlar.


Dijital sayı 27 - 11 Mayıs 2021 (pdf)

Dijital sayı 26 - 27 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 25 - 6 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 24 - 23 Mart 2021 (pdf)

Dijital sayı 23 - 16 Mart 2021 (pdf)

Abone olun

Dostlarımız

Marksist.org

Marksizm 2013

dsip
















Su Hakkı Kampanyası