Çok açık ki Türkiye’nin gündeminin birinci maddesi hemen hemen her zaman Kürt sorunu, sürmekte olan savaş. Bu sorun diğer bütün sorunları belirlemekte.

Onlarca yıldır süren bu savaş Kürt halkının ulusal kimliğinin tanınmaması nedeniyle başladı ve sürüyor. Başlangıçta Kürtler ve dilleri bütünüyle inkar edilirken, bugün artık Kürtleri inkar etmek mümkün değil.

Ama, Kürtler hala ulusal kimliklerini kabul ettirebilmiş değil.

Evet artık Kürtçe konuşmak yasak değil. Kürt kelimesi yasak değil. Ama bu halkın ulusal kimliği ne yasalar ne de anayasa tarafından tanınmıyor.

Türkiye’de yaşayan herkes savaştan bıktı. Savaşın faturası hergün katlanıyor, insanlar ölüyor, kaynaklar kuruyor.

Öyleyse barış şart.

Barış ancak Kürt kimliğinin yasal alanlarda tanınması ile mümkün. Buna karşılık AKP hükümeti Kürt sorunu ile PKK’yi birbirinden ayırmaya çalışıyor.

PKK ile ilgili sorunu çözmeden Kürt sorununu çözebileceğini düşünüyor. Oysa bu mümkün değil. Bugüne kadar sayısız olay bunu kanıtladı.

Barışın önü tıkanmış gibi görünüyor. Oysa barışa giden yolu açmanın çok kolay bir yolu var. İmralı’da tecrit edilmiş olan Abdullah Öcalan savaşı bitirebilecek tek yetkili. Devlet ve hükümette bunu biliyor. Bu nedenle Öcalan ile görüşülüyordu.

Öcalan’ın üzerindeki tecrit kalksa, özgürlük tanınsa, KCK operasyonları dursa ve Kürt tutuklular serbest bırakılsa savaşın bitmesi için bütün kapılar açılır.

Barış savaşı tırmandırarak, imha politikası ile kazanılamaz. Barışı kazanmak için cesur olmak ve özgürlükleri genişletmek gerekir.

Barış için özgürlük lazım, özgürlüklerin genişlemesi için de barış lazım.


Dijital sayı 27 - 11 Mayıs 2021 (pdf)

Dijital sayı 26 - 27 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 25 - 6 Nisan 2021 (pdf)

Dijital sayı 24 - 23 Mart 2021 (pdf)

Dijital sayı 23 - 16 Mart 2021 (pdf)

Abone olun

Dostlarımız

Marksist.org

Marksizm 2013

dsip
















Su Hakkı Kampanyası