Bir yandan çözüm ve barış süreci ilerliyor. Bir yandan da çözülmesi gereken, kapitalizmden kaynaklı sayısız sorunla karşı karşıyayız.

Önümüzdeki haftalarda ''Çözüme Evet Koalisyonu'' basın açıklamasıyla kampanyasını duyuracak. Bu kampanya, Kürt sorununun çözümünü, genel demokratikleşmenin olmazsa olmaz bir adımı olarak görenlerin, barış sürecinin tüm ezilenlerin üzerindeki baskıyı gerileteceğini bilenlerin kampanyası.

''Çözüme evet!'' demek, bugün, her şeyden önce Kürt halkının haklarının tanınmasına evet demektir.

''Çözüme evet!'' demek, demokrasiye evet demektir. Ölümlerin durması, savaşa değil emekçiye yatırım yapılması, düşünce, ifade, gösteri ve örgütlenme haklarının önündeki engellerin kldırılması için, ''Evet!'' demektir.

Kim ki, çözüm sürecine karşıdır, o, ölümün savunucusudur.

Bugün, çözüm için, demokrasi için, güçlü bir kitlesel harekete ihtiyacımız var. Bu hareketi hızla örgütlemek zorundayız. Çözümden yana tüm güçleri birleştirmek zorundayız.

Bu yüzden şimdi örgütlenme zamanıdır!

1915 yılında bu topraklarda yaşayan kadim bir halk, Ermeni halkı soykırıma uğradı. Soykırım 24 Nisan günü başladı. Bir ay sonra, soykırımın 98. yılında yine anma etkinlikleri düzenleyeceğiz. Bu yıl dördüncüsü gerçekleşecek anma etkinliği iki yıldır beş şehirde düzenleniyor.

Ermeni soykırımı tanınmadan, devlet soykırımdan dolayı özür dilemeden, ne geçmişle ne de hakikatlerle yüzleşmek mümkün olabilir. Irkçılığın kalıcı bir şekilde gerilemesi için, 24 Nisan'da yapılan anma etkinlikleri en önemli yüzleşme platformları aynı zamanda.

Bir yandan da üzerinde yaşadığımız gezegenin tüm ekolojik dengesi onulmaz bir yara aldı ve önlem alınmazsa, gezegen çığrından çıkacak. İklim değişikliğine ve nükleer santral gibi tehlikeli ve gereksiz bir enerji türüne karşı mücadele çok önemli. İklim değişikliği kapitalizmin doğrudan bir sonucu. Nükleer santral ise kapitalizmin çılgınlığının en teknolojik son adımı. Fukuşima'da yaşananların üzerinden iki sene geçmeden hükümet nükleer santral çılgınlığına dolu dizgin koşuyor. 26 Nisan'da Çernobil felaketinin yıldönümünde KEG’in düzenleyeceği eylem bu yüzden çok önemli.

Bütün bu can alıcı politik konularda süren kampanyalara karşı örgütlenmek için, çok önemli bir fırsat bizi bekliyor Nisan ayında: Marksizm 2013! Marksizm toplantıları 18-23 Nisan tarihlerinde gerçekleşecek. ''Çözüm-Barış-Özgürlük'' sloganıyla örgütlenen Marksizm toplantıları, sadece bir tartışma platformu değil, kitlesel bir sol partinin de oluşum zemini. Şimdi örgütlenme zamandır!