Roni Margulies
Çok sevdiğim Müslüman bir yazar, İbrahim Sediyani, Arap Baharı'nın üç aşaması olduğunu düşünüyor:

“1) Müslüman halkların, başlarındaki diktatörlere karşı kıyam etmesi (Tunus'ta başladı; 18 Aralık 2010);

2) Emperyalist güçlerin sürece dahil olması ve İslam dünyasına sokulan büyük fitne, Müslümanlar arasında yaşanan kutuplaşma (Libya'da başladı; 19 Mart 2011);

3) Emperyalist güçlerin müdahale ve komplolarına karşı tüm dünya Müslümanlarının birlik ve vahdeti (Mısır'da başladı; 3 Temmuz 2013).”

Yani Mısır'daki askerî darbeyle birlikte Arap Baharı yeni bir sürece girmiştir: “Dünya Müslümanları, Şiî, Sünnî, Türk, Kürt, Arap, Fars, Urdu, Bengal, Malay, tüm kalpleriyle Mısırlı kardeşlerinin yanındadır.”

Keşke Sediyani haklı olsa. Ama maalesef değil.

Değil, çünkü “Dünya Müslümanları” anlamlı bir kavram değil. Dünyayı anlamamıza yardımcı olabilecek bir kavram değil.

Suudi Arabistan Kralı da Müslüman. Esed de. Sisi de.

Değişim ve demokrasi talebiyle sokaklara döküldüğünde karşısında Suudi parasıyla desteklenen orduları bulan yoksul Araplar da Müslüman. Suriye’de özgürlük istediği için öldürülenler de. Kahire’de katledilen binlerce Mısırlı da.

Az önce TV’de izledim. Koca bir profesör, “Batı, Müslümanları bölmeye çalışıyor” dedi.

Batı’nın uğraşmasına ne gerek var ki?

Müslümanlar arasında şeyh ve kral var, işçi ve köylü var; petrol zengini var, içecek temiz su bulamayan var; babadan oğula geçen emirlikler ve diktatörlükler var, demokrasiyi hayatında hiç yaşamamış kitleler var. Bölmeye ne gerek?

Ortadoğu’da iki buçuk yıldır olup bitenlerin Müslümanlıkla da, Hıristiyanlıkla da alakası yok.

Olan şu:

Arap halkları, Müslüman oldukları için değil, yoksul oldukları ve özgür olmadıkları için, ayaklanıyor.

Yerel diktatörler de, emperyalist güçler de panik halinde. İpler ellerinden kaçıyor.

Tekrar istikrar istiyorlar, tekrar istedikleri gibi yönetmek istiyorlar.

Sisi darbesinin nedeni de bu; Amerika’nın darbeyi desteklemesinin de. Suriye’ye saldıracak olmalarının da.

Öldürülenler Müslüman oldukları için öldürülmüyor. Özgürlük istedikleri için öldürülüyorlar.

Saflar Müslümanlarla diğerleri arasında değil. Bir yanda diktatörlerle emperyalist güçler var, bir yanda özgürlük isteyen kitleler.