Mehmet Eren
Asgari ücret aylık 804 liradan %4 zam yapılarak 840 liraya çıkarıldı. Ancak Türkiye’de bugün 4 kişilik bir aile için açlık sınırı aylık 1064 lira, yoksulluk sınırı ise 3467 liradır.
Türkiye’de 1978-2013 arası 35 yıllık dönemde ekonomi 3,8 kat, kişi başına düşen milli gelir 2,4 kat büyürken, asgari ücret % 12’lik gelişme ile neredeyse yerinde saymıştır.
1999 yılına kadar 1978 yılındaki ekonomik gücüne ulaşmayan asgari ücret, bu yılda ulaştığı düzeyi, yüksek enflasyon ortamında yaşanan iki krizle ciddi bir biçimde kaybetmiş, 1978 ve 1999 seviyesine ancak 2004 yılında yeniden ulaşabilmiştir. 2005 yılından bu yana ise asgari ücret neredeyse yerinde saymaya devam etmektedir.
Hâlbuki asgari ekonomik büyüme oranında bir artış kaydetseydi bugün net 1634 TL olacaktı. Asgari ücreti geçtiğimiz yıllarda kriz nedeniyle yüzde 22 düşüren Yunanistan’daki rakam bile bu haliyle neredeyse Türkiye’dekinin iki katıdır. Yunanistan’da asgari ücret 20 Aralık 2013 tarihli TCMB döviz kuru verileri üzerinden yapılan hesaplamaya göre brüt 1949 TL’dir.
Diğer Avrupa ülkeleri ile karşılaştırıldığında en uzun çalışma sürelerine ve en az ücretli izin hakkına sahip olan işçiler Türkiyeli işçilerdir. Bununla birlikte ücretlerin en fazla baskı altında olduğu ülkelerden biri Türkiye’dir. Açlık ve yoksulluk sınırının altında, sefalet ücreti olarak belirlenen asgari ücret, insanca yaşanacak bir ücret düzeyine getirilmelidir.
ASGARİ ÜCRET YÜKSELMELİ
Asgari ücret, işçinin ailesi ile birlikte gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücrettir. Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre, sigortalı ücretlilerin yaklaşık yarısı asgari ücret düzeyinde gelire sahip. Asgari ücret zammı aileleri ile birlikte 20 milyon kişiyi doğrudan etkiliyor.
Asgari ücretin, bir işçinin ailesi ile birlikte asgari olarak temel ihtiyaçlarını karşılayacak, işçiyi kimseye muhtaç etmeyecek bir düzeyde belirlenmesi ve sefaletin son bulması için;
Asgari ücret, işçinin ailesi ile birlikte tüm zorunlu ihtiyaçlarını karşılayacak biçimde, insan onuruna yakışan bir düzeyde tespit edilmelidir.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu lağvedilmeli, asgari ücretin belirlenmesi süreci bir toplu pazarlık süreci olarak ele alınmalıdır.
Görüşmeler kamuoyuna açık hale getirilmeli, anlaşmazlık durumunda işçilerin üretimden gelen güçlerini kullanabilecekleri yasal zeminler oluşturulmalıdır.
Asgari ücretin herkese bölge, yaş, işkolu vb. ayrımı yapılmaksızın aynı oranda belirlenmesi esas alınmalı, bölgesel asgari ücret uygulanması yolundaki girişimlerden uzak durulmalıdır.
Asgari ücret gelir dağılımını düzenleyici yönde belirlenmeli ve ekonomik büyümeden pay almalıdır.
Asgari ücretlinin geçim haddi ile enflasyon arasındaki uyumsuzluğun yoksullaştırıcı etkisi göz önüne alınarak, enflasyon verilerinde temel harcama kalemleri dikkate alınmalı, TÜFE sepeti emek örgütlerinin katılımı ile belirlenmeli ve denetlenmelidir.
Asgari ücretle çalışanlar için elektrik, su, doğalgaz kullanımı asgari ihtiyaç sınırına kadar ücretsiz olmalıdır.
Sabah 6:00-9:00 ile akşam 18:00-21:00 saatleri arasında ulaşım parasız olmalıdır.
Eğitimde hiçbir isim altında para alınmamalı, eğitimin okul dışı giderleri devlet tarafından karşılanmalı, sağlık tümüyle parasız olmalıdır.
Asgari ücretliden vergi alınmamalıdır.
Kaynak:
DİSK-AR Aralık 2013 Bülteni