Domuz Gribi hızla dünyaya yayılıyor. Meksika'da 200 kişi öldü. Domuz gribi hastalığına yol açan A/H1N1 virüsü ABD ile Kanada'nın ardından Avrupa kıtasına da sıçradı. İspanya, Fransa, İngiltere ve Yeni Zelanda'da görülen virüs Avustralya'da da ortaya çıktı.
Dünya Sağlık Örgütü, O 2003'te Kuş Gribi alarmından sonra Domuz Gribiyle dünya çapında sağlıkta olağanüstü hal ilan etti. AIDS, Ebola, SARS, KKKA ve Kuş Gribi'nden sonra iklim değişikliğinin sonucu ortaya çıkan bu yeni hastalığın aşısı yok.
Domuz gribi nedir?
Normalde domuzlarda görülen ve A tipi grip virüsünün yol açtığı solunum yolları hastalığı insnada geçti. A/H1N1 domuzdan insana ve insandan insana solunum yoluyla bulaşıyor. İnsan, domuz ve kuş gribi karışımında oluşan virus diğer grip türlerinden farklı olarak genç insanları etkiliyor. Amerika ve Avrupa kıtaslarında tedavi altına alınanların tamamı gençler.
Normal grip belirtileri olan ateş ve öksürükle başlayan hastalık kısa bir süre sonra şiddetli mide bulantısına dönüşüyor. İnsan vücudunun bu yeni grip melezine karşı bağışıklığı yok. Virüs sürekli değişim halinde, mutasyon geçirerek daha dirençli hale geliyor. Domuzlar için aşı var, ama insanlar için yok.
Dünya Sağlık Örgütü, domuz gribinin dünya çapında bir salgına dönüşme tehlikesi olduğunu açıkladı.
Grip salgınları
A tipi grip virüsü 20. yüzyılda 3 büyük salgına neden oldu. H1N1 virüsünün ölümcül bir alt türünün yol açtığı "İspanyol gribi" dünyanın büyük bölümünü etkiledi, DSÖ'ye göre en az 40 milyon kişi öldü.
H2N2 virüsünün yol açtığı 1957-1958'deki Asya gribi 4 milyon, 1968-1969'daki Hong Kong virüsü ise 2 milyon kadar kişinin ölümüne neden oldu.
19. yüzyıl başında bu yana ortaya çıkan birçok salgın bu kadar çok can almadı. Virüs insan tarafından tanımlanmış, gerek hastalığın oluşumu gerekse tedavisi yolunda somut yollar bulunmuştu.
Ancak 2003'te Kuş gribi olarak adlandırılan H5N1'in Güneydoğu Asya'da 250'den fazla insanın ölümü ve 4 kıtada Türkiye dahil olmak üzere bir çok ülkede hastalığın ortaya çıkışı ile durum değişti.
Domuz gribi ile Dünya Sağlık Örgütü bir kez daha küresel çapta salgın hastalık tedbirlerinin uygulanmasını istedi. Domuz Gribi kısa bir sürede üç kıtaya yayıldı. Bir çok hastalık ve salgınla boğuşan Afrika kıtasından henüz bir haber çıkmadı.
Kuş gribi ise geçen hafta Mısır'da bir kişinin ölümüne neden oldu.
Nereden çıktılar?
Dünyanın ortalama sıcaklığının artması sonucu gerçekleşen iklim değişikliği yeni hastalıklara yol açıyor ve insan vücudunu dirençsiz kılıyor.
Daha önce lokal bir alanda görülen hastalıklar, her yerdee ortaya çıkmaya başlıyor. Hastalıklara yol açan virüsler, eski hallerinden çok dirençli ve ölümcül hale geliyor.
AIDS, EBOLA, SARS, KKKA, Kuş Gribi ve son olarak Domuz Gribi iklim değişikliğinden kaynaklanan hastalıklar olarak görülüyor. Son otuz yıl bu yeni hastalıkların ortaya çıkışıyla birlikte küresel ısınmanın sonuçlarının görülmeye başladığı dönemdi.
Sermaye birikimi itkisyle 20. yüzyılda insanların ve hayvanların yaşam alanları yakınlaştı ya da iç içe geçti.
Hayvanlar öldürülmesi, parçalanması, eti ya da kürkü için alınıp satılması onlardan gelen virüslere de kapı açtı.
İkim değişikliği ise hem virüslerin mutasyon sürecini hızlandırdı, hem de dünyanın bir çok yerinde birden ortaya çıkıp yayılmalarını sağladı.
Sorumlu kapitalizm
İklim değişikliğini yaratan 19. yüzyılda kapitalist sermaye birikimini tüm dünyada haklim kılan Sanayi Devrimi'ydi. Fabrikaların ortaya çıkışı ve kömürle çalışan makinaların kullanımı sonucu atmosfere binlerce yıldır görülmediği kadar sera gazı püskürtüldü.
Kömürün ardından petrol, mazot ve doğal gaz gibi fosil yakıtların yaygın tüketimi dünyanın ortalama ısısını 0,8 derece artırdı. Isı artışı sonucu iklim değişmeye başladı. İklim o ekosistemde varolan canlı yaşamının tümünü belirliyor ve bu kez ayar kâr hırsı yüzünden tamamen bozuldu.
Küresel ısınma kolera, dizanteri, sıtma gibi eski ve önlenebilir hastalıkları diriltirken yenilerini de yarattı.
İnsanlığa yeni ölümcül hastalıklar hediye eden kapitalist sınıfı son otuz yılda sağlık hizmetlerini bir kâr alanı haline getirdi.
Sağlık bir sektör olarak şirketlere açıldı. Devletin sağlığa yaptığı yatırımlar kısıldı. Tedavi gibi ilaçlar da şirketlerin elinde. Parası olmayana ne tedavi var, ne de ilaç.
Salgın hastalıklara karşı hükümetleri dünya toplumunun çıkarına uygun davranmaya çağırmalıyız.
Küresel ısınmayı durdurmalıyız. Sera gazlarını şimdi yüzde 80, ileri ki 10 yıllık döndem yüzde 90 oranında azaltmak. Dünyanın ortalama sıcaklığındaki artışı durdurmanın başka yolu yok.
Sağlık alanındaki şirket egemenliği son bulmalı. Tüm hastaneler ve ilaç sektörü kamulaştırılmalı. Trilyonlar iflas eden şirketlere değil sağlık yatırımlarına aktarılmalı.
Volkan Akyıldırım
AIDS: Diğer adıyla HIV ilke kez 1981 yılında ABD’de tespit edildi. Batı Afrika'da ekvatora yakın bölgelerde yaşayan şempanzelerde HIV’nin bir benzeri olan SIv saptandı. Onlar hastalanmıyordu, çünkü bağışıklık sistmleri onları koruyordu. Ancak insandan insana kan nakli ve vücut sıvısı aracılığıyla geçen bağışıklık sistemini çökertiyor. Vücut enfeksiyonlara karşı dirençsiz hale geliyor. AIDS hastalığının son aşamasında kanser ve bir çok ağır hastalık görülüyor. Bağışıklı sistemini güçlendirici HIV ilaçları yüksek fiyatlarla satılırken, Brezilyalı eşcinsel aktivistlerin mücadelesi sayesinde 10 dolara satışı mümkün oldu.
EBOLA: RNA virüsü ilk kez 1976’da Zaire’deki Ebola nehri civarında görüldü. Afrika kıtasına yayıldı. Binlerce insanın ölümüne yol açtı. 5 bin goril öldü. RNA virüsünün nereden geldiği bilinmiyor. Bulaşıcı. İshal, yüksek ateş, kanama ve deri döküntülerine neden oluyor. Hasta korkunç bir şekilde ölüyor.
SARS: Akut Solunum Yolları Enfeksiyonu 2003'te Çin'de patlak verdi. 8 bin kişinin etkilendiği SARS salgını nedeniyle dünya genelinde 800'den fazla, Çin'de 350 kadar kişi yaşamını yitirdi.
KKKA: Hayvanlardan keneler aracılığıyla insanlara geçiyor. KKKA virüsüne yakalanların yüzde 30’u ölüyor.