Avusturya: İslamofobi ve sol tutum
Avusturya’nın başkenti Viyana’da düzenlenen “cami ve minareye hayır” mitingine 700 kadar faşist katıldı. Miting, faşist Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) tarafından düzenlendi. Parti Başkanı Heinz Christian Strache, “'Biz ülkemizde İslamcıların cami ve minare yapmalarına izin vermeyeceğiz” dedi. FPÖ’nün eylemine karşı, iktidardaki sosyal demokratların gençlik örgütü ve Yeşiller Partisi de, ''Irkçılar ve Naziler dışarı, İslam düşmanlarına hayır'' sloganıyla karşı bir miting düzenledi. Karşı mitinge katılan yaklaşık 800 kadar gösterici, ''İslam düşmanlığına hayır'', ''Naziler dışarı'', ''Irkçılığa ve İslam düşmanlığına karşı birleşelim'' pankartları taşıyarak sloganlar attı.
İslamofobi, 11 Eylül saldırılarının ardından Bush yönetiminin ve daha sonra da batı hükümetlerinin ırkçılığının üzerine örten, “teröre karşı savaş” ideolojisini besleyen bir silah haline geldi. Bush yönetimi, İslamofobiyi emperyalist savaşların ve işgallerin üzerini örtmek üzere kullandı. Bu ideoloji sayesinde ABD’ye ve İsrail’e karşı direnen İslamcı direnişçiler, “terörist” olarak damgalandı. Böylece işgallerin arkasında yatan emperyalist çıkar ilişkilerinin üstü örtülebildi.
Küresel krizle birlikte artan toplumsal ve siyasi çatlaklar, batıdaki siyasetçileri günah keçileri arayışına itiyor. Avrupa’da yaklaşık 30 milyon kadar Müslüman nüfus yaşıyor. Müslümanların Avusturya nüfusuna oranı ise yüzde 4,1 düzeyinde. Müslümanlar çoğu kez toplumun en alt tabakalarını oluşturuyor.
İslamofobiyle ilgili önemli sorunlardan biri, bu ırkçı ayrımcılığın sol kesimlere de sızmış olması. Solda birçok örgüt ve parti, tıpkı egemen kesimler gibi İslam’ı bir tehdit olarak görüyor ve Müslümanlara karşı mesafeli duruyor. Oysa İslamofobi, diğer tüm ırkçı yaklaşımlarda olduğu gibi, işçi sınıfını bölen önemli unsurlardan biri. Dolayısıyla, işçi sınıfının birliğini sağlamak üzere İslamofobi de dahil, her türlü ayrımcılığa karşı mücadelede devrimci solun ezilenlerden yana taraf olması gerekiyor.
