Can Irmak Özinanır
Demokrasinin sözcük anlamı Antik Yunan dönemindeki site devletlerine kadar uzanmaktadır. Site devletlerinde "yurttaş" sayılanlar (köleler dışında kalan erkekler) bir meydanda toplanarak verilecek kararlar hakkında oylamalar yaparlardı, buna demokrasi adı veriliyordu. İsim, Yunanca halk anlamına gelen "demos" ve iktidar (yönetim) anlamına gelen "kratos" sözcüklerinin birleşiminden gelmektedir, halkın yönetimi anlamına gelir.
Demokrasinin sözünün dahi edilmediği feodal dönemin sonlarına doğru tüccarlar, küçük üreticiler ve girişimcilerden oluşan yeni bir sınıf -burjuvazi- yükselmeye ve politik olarak güç sahibi olmaya başladı. Doğal olarak dönemin aristokratları ile bu sınıf arasında bir çıkar çatışması ortaya çıktı. Bu çatışma pek çok devrimci kalkışmayı beraberinde getirdi. Elbette burjuvazi bunu tek başına yapamazdı, bir dizi talep etrafında halkın büyük çoğunluğunu mobilize etmesi gerekiyordu. İşte burjuvazinin demokrasi retoriği böyle ortaya çıktı.
Elbette, burjuvazi iktidarı ele geçirdikten sonra, işçi sınıfına ve ezilenlere karşı "demokrasi"yi kısa bir süre içinde unuttu. Ancak işçi sınıfının hem ekonomik hem de politik bir dizi direnişi sonucu pek çok kazanım elde edildi. Genel oy hakkından, seçme ve seçilme hakkına, sendikal özgürlüklere kadar bütün kazanımlar işçi sınıfı mücadeleleri ve devrimci kalkışmaları sonucu kazanıldı.
Demokrasinin en gelişkin biçimi ise işçi sınıfının kendi iktidar araçlarını yarattığı devrimlerde ortaya çıktı. 1871 Paris Komününden başlayan işçi demokrasisi 1905 Rus devriminde Sovyetlerin ortaya çıkmasıyla en uygun aracını buldu. 1917 Ekim devrimi, 1919 Alman devrimi, İtalya'daki iki kızıl yıl, Macaristan Devrimi gibi pek çok devrimde benzer iktidar araçları ortaya çıktı. Seçilenleri geri çağırma hakkı, seçilenlerin ortalama bir işçi ücretinden fazlasını alamaması gibi uygulamalar işçi demokrasisinin doğrudan demokrasiye en yakın biçim olmasını sağladı.
Sosyalistler, burjuva demokrasisi içindeki özgürlükleri işçi sınıfının kazanımları olarak görür, sahiplenir ve korurlar. Ancak, en ileri demokrasi biçimini yani işçi demokrasisini savunurlar.