2011 tıpkı 1968 gibi tarihe devrimci bir yol olarak geçecek. Kapitalizmin ekonomik, sosyal, siyasi ve ekolojik çok yönlü krizine karşı Ortadoğu'da, Avrupa'da, Kuzey ve Güney Amerika'da, Asya'da milyonlarca insan isyan etti. Fakirliğin, işsizliğin, açlığın, savaşların ve son bulması, adalet, gerçek demokrasi ve özgürlük için küresel direniş 2012'nin de gündemi olacak.
2011 yılında yaşananlar devrimci yükselişlerin beklenmedik doğasına ilişkin Rus devrimcisi Lenin'in sözlerini hatırlattı: "Hiçbirşey olmayan 10 yıllar vardır sonra birkaç haftada on yıllar yaşanır"
Arap Baharı
Baş döndürücü yıl 2011, Tunus ve Mısır devrimleriyle başladı. Yoksulluğa ve baskıya isyan eden Arap yoksulları yenilmez gibi gözüken zalim diktatörleri tarihin çöplüğüne yolladı. ABD'nin ve Batı kapitalizminin Ortadoğu'daki sadık dostu Mübarek, 18 günlük kararlı bir direniş sonucu yenildi. 25 Ocak günü Tahrir Meydanı'nı milyonlar doldururken Mısır genelinde 20 milyon kişi özgürlük için sokağa çıkmıştı.
Arap Baharı tüm Ortadoğu'ya yayıldı. Libya'da, Suriye'de, Yemen'de, Bahreyn'de, Kuveyt'te, Irak'ta ve Suudi Arabistan'da zalim rejimlere karşı halk ayaklandı. Bin Ali ve Mübarek'in yenilgisini göre egemen sınıflar bundan hızla ders çıkartarak devrimi ezmek için harekete geçti. Libya'da Albay Kaddafi, Suriye'de Beşir Esad ve ordu katliamlarla devrimi boğmak istedi.
ABD ve AB demokrasi mücadelelerini destekler gibi görünse de Libya'da Kaddafi'nin katliamlarına göz yumdu ve Libyalı devrimciler kitlesel olarak imha edildikten, silahlı mücadele halk hareketinin önüne geçtikten sonra müdahale ettiler. Suriye'de ise Esad'ın katliamlarına göz yumdular. Arap devrimlerini ezmek isteyenler sadece krallar, hanedanlar, darbeci generaller değil, Ortadoğu'daki hegemonyasını yitirmek istemeyen Batı kapitalizmidir.
Ortadoğu egemen sınıflarının ve Batı kapitalizminin saldırısına karşı Ortadoğu'da isyan dinmek bilmiyor. İsyanın kalbinde Mısır işçi sınıfının kararlı mücadelesi var. Diğer ülkelerdeki işçi sınıfları mısırlı kardeşlerini izliyor. Mübarek'in devrilmesiyle durmayan hareket şimdi Askeri Konsey'i yıkmak için mücadele edi- yor. Devrim bir süreç ve bu süreç içerisinde kendileri köklü bir değişim geçiren işçiler devrimin devam etmesini istiyor. Karşı-devrimin bütün ataklarına Mısır devrimini yaratan dinamik yerinde durmuyor. 2012'de de Mısır devrimi çok konuşulacak.
Avrupa'da krize karşı direniş
Mısır devrimi tüm dünyada antikapitalist aktivistlere, devrimci marksistlere ve öncü işçilere ilham verdi.
Stigmata Meydanı'nda parlamentoyu kuşatan Yunan emekçilerin Tahrir direnişçilerine gönderdiği selam aynı kararlılığa işaret ediyordu. İki yıldır kemer sıkma politikalarına karşı çetin bir direniş sergileyen Yunan işçi sınıfı 2011'de 13 kez genel grev yaptı. On binlerce genç aktivist işçi hareketinin yanında yer aldı. Bürokratlar, bankacılar ve faşistlerin yönetime geldiği Yunanistan'da işçi sınıfı kazanana kadar genel grevi tartışıyor.
Tahrir'i örnek alan İspanyol gençliği önce Madrid'deki Puerto de Sol Meydanı'nı işgal etti. Aktivistlerin işgal hareketi kısa sürede tüm şehirlere yayıldı. Yeni mücadeleci kuşak işsizliğe ve sosyal harcamalarda yapılan kesintilere isyan ediyordu
On binlerce genç aktivistin neo-liberal politikalara karşı direniş çağrısı ABD'nin Wisconsin eyaletinde yankı buldu. Genç aktivistler, emek karşıtı yasaları durdurmak için 3 hafta boyunca Wisconsin meclisini işgal etti.
Tahrir'den Wall Street'e yeni hareket
Wisconsin'deki direniş bir kıvılcımdı. Küresel finans sermayesinin merkezi olan Wall Street genç aktivistler tarafından işgal edildi. Wall Street protestocuları tüm zenginliklere el koyan ve kendi krizlerinin bedelini halka ödetmeye çalışan %1'i, yani kapitalist sınıfı mahkûm ediyordu. 'Biz %99'uz' diyen hareket, sosyal adaletsizliği ve şirketlerin kârlarını tartışma gündemine yaptı. Aktivistler işçi hareketiyle buluştu. Oakland'da aktivistler ve öncü işçiler birlikte limanların giriş ve çıkışlarını kapattı. 'İşgal et' hareketi tüm ABD'ye yayıldı, şimdi polisin şiddetine ve kış koşullarına karşı yeni yollar arıyor.
Tahrir'den ilham öğrenciler İngiltere'de döküldü. Yüz binlerce öğrenci eğitime ayrılan kaynakların kesilmesine karşı isyan etti. 30 Kasım'da 2 milyon kamu emekçisi, hükümetin kesinti ve işten çıkarma planına karşı grev yaptı. 1926 genel grevinden bu yana ülkede bu çapta bir grev yaşanmamıştı.
Neo-liberalizmin örnek ülkesi olarak gösterilen Şili'de de genç kuşak kesintilere karşı direnişe geçti. Neo-liberalizme karşı yüzbinlerce öğrencinin başlattığı hareket, parasız eğitim ve gerçek demokrasi taleplerini haykırdı.
Küresel intifada 2012'nin de temel gündemi
15 Ekim'de Wall Street işgalcilerinin çağrısıyla 82 farklı ülkede 1.000 şehirler antikapitalist protestolar gerçekleşti. Dünyanın neresine bakarsak bakalım kapitalizme karşı isyan eden insanları görüyoruz.
Küresel kapitalizmin ise göstericilerin üzerine kolluk kuvvetlerini yolladığını, dünyanın efendilerinin silahlanma yarışını tırmandırarak savaş kartlarını çıkardıklarını da görüyoruz.
%99, 30 yıldır süren neo-liberalizme isyan ediyor. 30 yıl boyunca üretim araçlarını elinde tutan kapitalist sınıf aşırı ölçüde zenginleşti. %1 tüm zenginliklere el koyarken, %99'a kendi krizinin faturasını ödetmek istedi. Yeni mücadeleci kuşak bunu kabullenmiyor ve sistemi değiştirmek istiyor.
2011 yeni bir devrimci dönemin başlangıcında olduğumuzu sayısız işaretle gösterdi. 2012'ye umut ve kararlıkla giriyoruz. Krizle birlikte devrimde gündeme gelir. Devrimci marksistler tüm dünyada krize karşı direnişin en kararlı unsurları olmalı ve yeni hareketi bulundukları her yerde inşa etmelidir.
- Tunus’ta Mısır’da devrimler oldu
- Libya, Suriye, Yemen, Bahreyn, Irak, Kuveyt, Ürdün ve Suudi Arabistan’da halk isyanları başladı
Devrimler sürüyor - Rusya’da stalinizmin çöküşünden bu yana en büyük protesto gösterileri gerçekleşti
- Yunanistan’da işçi sınıfı 13 kez grev yaptı
- Şili’de genç kuşak neo liberalizme isyan etti
- ABD’’de Wisconsin’de emek karşıtı yasalar görüşen meclis işçiler tarafından 3 hafta işgal edildi
- Küresel finans sermayesinin merkezi Wall Street biz %99’uz diyen aktivistler tarafından işgal edildi
- İngiltere’de 2 milyon işçi greve çıktı
- Kazakistan’da işçiler polisin ve askerin kurşunlarına karşı özgürlük için sokakta
- Avrupa’da Fransa, İtalya, İspanya, Portekiz, Belçika’da, İrlanda’da genel grevler yaşandı