24 Nisan 19:15’te Taksim’deydik
2010 yılında DSİP ve DurDe’nin başlattığı Taksim 24 Nisan anmaları 3. yılında farklı kesimlerin katılımıyla büyüdü. Dindarlar, Kürtler, sosyalistler, demokratlar, her yaş ve görüşten ırkçılık karşıtları 3 yıl önce bir tabu olan Soykırım anmalarına katılarak yüzleşme ve normalleşme sürecini hızlandırıyor.
Su çatlağını buldu. Çatlak bir kapıya dönüştü. Bu kapının arkasında tüm ezilenler için özgürlük var. 1915 gerçeğiyle yüzleşmeden özgürlük kazanılamaz. DSİP, tüm ırkçılık karşıtlarını bir araya gelmeye ve mücadeleyi yükseltmeye çağırıyor.
1915 Soykırımı’nda katledilen Ermeniler 97 yıl sonra binlerce insan tarafından anıldı. İstanbul, İzmir, Ankara ve Bodrum’da düzenlenen 24 Nisan anmaları Türkiye toplumunun 1915 gerçeğiyle yüzleşmesi yolunda atılmış önemli adımlar oldu.
3 yıldır 24 Nisan anmalarının yapıldığı Taksim’de bu sene öncekinin 3 katı kadar insan toplanmıştı. Öne çıkansa çok farklı kesim ve görüşlerden insanların Ermeni halkının acısını birlikte paylaşmaları oldu. Üç dilde, Ermenice, Kürtçe ve Türkçe haykırıldı: Bu acı hepimizin!
Taksim’de 24 Nisan 1915 günü İstanbul’da gözaltına alınan ve çoğundan bir daha haber alınmayan Ermeni toplumunun önde gelenlerinin resimleri taşındı, adları okundu. 2007’de katledilen Hrant Dink ve geçen yıl 24 Nisan’da katledilen Sevag Şahin Balıkçı’nın resimleri taşınırken, acılı aileleri alanda yerlerini aldı.
Soykırım inkacılarına sokakağın verdiği yanıt 1915’le yüzleşme sürecinin engellenemeyeceğini gösterdi. Bundan sonra, anmaların daha da büyümesi ve soykırımın 100. yıldönümü olan 2015’te kitlesel yüzleşme eylemleri artık kaçınılmaz.
24 Nisan anmaları, resmi ideolojiye bir meydan okuma olduğu gibi Soykırımın tanınması mücadelesinde de bir dönüm noktasıdır.
1915 Soykırımı devlet tarafından tanınmadan, Ermeni halkından özür dilenmeden, Hrant Dink’in ve Sevag Balıkçı’nın katilleri yargılanıp cezalandırılmadan bu topraklara özgürlük gelmez.
Özgür bir gelecek için soykırım inkarcılarına karşı gerçekleri yüksek sesle haykırmalıyız: Soykırımı tanı! Özür dile! DSİP bu mücadeleyi sonuna kadar götürmekte kararlıdır.