Bugün Türkiye’de iki büyük mücadele, iki büyük çatışma var. Birincisi, özgürlük mücadelesi. Her alanda daha fazla özgürlük isteği var. İkincisi, barış. 30 yıldır süren savaşın bitmesi isteniyor aynı zamanda Kürt halkının kimliğinin tanınması da. Özgürlük ve barış mücadeleleri içiçe geçmiştir. Biri kazanılmadan diğeri kazanılamaz. Özgürlükler olmadan, Kürt kimliğinin tanınması mümkün değil, dolayısıyla barışı kazanmak mümkün değil. Savaş sürerken de özgürlüklerin kazanılması mümkün değil. Öyleyse özgürlükler ve barış mücadeleleri yanyana, birlikte sürmek zorunda. Özgürlüklerin kazanılması barışın da kazanılmasıdır!
Bir süre önce devrimci sosyalistler "özgürlükler için mücadele" dediklerinde bazıları "ama emek hareketi" diyordu ve aslında bu itiraz ortada atlanan, ilgi gösterilmeyen büyük bir emek hareketi olduğu için değil, asıl olarak özgürlükler için mücadeleden kaçınmak için ileri sürülüyordu.